DTO AB ARALIK AYI BÜLTENI HK.
17.12.2009
5385
DTO AB Aralık Ayı Bülteni Hk.
Sirküler No: 560 / 2009
DTO AB Bülteni Aralık 2009
Türkiye ve Güney Kıbrıs arasındaki limanlar meselesinin çözümü için AB tarafından tanınan süre bir yıl uzatıldı
AB liderleri, 10-11 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen Avrupa Konseyi’nde, Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne hava ve deniz limanlarını halihazırda açmamış olması kapsamında, Türkiye-AB müzakere sürecine yönelik “ek bir yaptırım” öngörmedi. Ek Protokolün tüm AB üyesi ülkelere uygulamasından doğan yükümlülük çerçevesinde, AB, Türkiye’nin, 2009 yılı sonuna kadar limanlarını Güney Kıbrıs gemi ve uçaklarına açmasını salık vermiş ve Türkiye’nin AB üyelik sürecinin devamının buna bağlı olduğunu açıklamıştı. Buna rağmen, AB, 10-11 Aralık tarihli Zirvesi’nde, Türkiye’ye tanınan sürenin bir yıl daha uzatılmasına karar vererek, müzakere sürecinin devamını öngördü. Bununla birlikte, Güney Kıbrıs; Türkiye’ye karşı tek taraflı yaptırım uygulayacağını ve 6 başlıkta müzakerelerin açılmasını veto etme kararı aldığını açıkladı. Bu kapsamda, Güney Kıbrıs’ın ‘iş gücünün serbest dolaşımı’, ‘yargı ve temel haklar’, ‘adalet, özgürlük ve güvenlik’, ‘eğitim ve kültür’, ‘dış, güvenlik ve savunma politikaları’ ile ‘enerji’ başlıklarında, limanlar meselesine çözüm bulunmadığı sürece, müzakerelerin açılmasını veto etmesi bekleniyor. Güney Kıbrıs’ın halihazırda engelleyeceğini açıkladığı başlıklar ile birlikte, açılmasında engel bulunan müzakere başlık sayısı 18’e yükseldi. AB, limanlar meselesi yüzünden 2006 yılında 8 başlığı askıya almış ve 5 başlık Fransa tarafından engellenmişti. AB ile bugüne kadar 11 başlıkta müzakereleri başlatan Türkiye’nin açabileceği 5 müzakere başlığı bulunuyor.
Avrupa Parlamentosu, Somali kıyılarındaki korsanlık eylemleriyle mücadeleyi destekliyor
Avrupa Parlamentosu (AP), korsanların Somali kıyalarında devam eden eylemlerine ilişkin aldığı bir karar ile korsanlıkla mücadele konusunda kararlılığını ortaya koydu. Tavsiye niteliği taşıyan kararda, Avrupa Parlamentosu milletvekilleri, korsanlıkla mücadele için sorunun kökü olan fakirlik ve Somali’deki devrik devlet yapısı konularına eğinilmesi gerektiğinin altını çizdi. AB NAVFOR Atalanta Operasyonu’nun başarısına da değinen vekiller; Somali kıyılarından geçiş yapan gemilerin %35 ila % 40’lık bir bölümünün “merkezi denizcilik güvenliği koordinasyon birimine” kayıtlarının bulunmadığı tespitini yaparak, gemilere kayıt yaptırmalarını tavsiye etti. Bu kapsamda, AP, 12 Aralık 2009 tarihinde yürürlükten kalkan Atalanta Operasyonu’nun bir sene daha uzatılması ve korsanlık eylemleri doğrultusunda operasyonun daha güneye kaydırılması yönünde Avrupa Konseyi’ne çağrıda bulunuyor. Paralel olarak, Somali güvenlik güçlerini eğitmek için Avrupa Savunma ve Güvenlik Politikası başlığı altında küçük ölçekli bir operasyon yürütülmesini talep ediyor. Kararın onaylanması öncesi istişare oturumlarına katılan İsveç Dış İşleri Bakanı ve aynı zamanda Konsey Başkanı Carl Bildt, Atalanta Operasyonu’nun Aralık 2010’a kadar uzatılacağını belirtirken, Dış İlişkilerden sorumlu AB Komiseri Benita Ferrero-Waldner ise “Bütünleştirilmiş Denizcilik Denetiminin” AB’nin korsanlıkla mücadelesinde önemine dikkat çekmiştir.
INTERTANKO gemi taşımacılığında sera gazı salınımını azaltmak için Tanker Enerji Yönetim Kılavuzu yayımladı
INTERTANKO, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO) gemi taşımacılığında sera gazı salınımlarının azaltılmasına yönelik yürüttüğü çalışmalara destek vermek üzere “Tanker Enerji Verimliliği Yönetim Planı” yayımladı.
INTERTANKO En İyi Uygulamalar prensibi kapsamında oluşturulan kılavuz, 700’den fazla tanker sahibi INETRTANKO üyesinin tecrübe ve bilgileri doğrultusunda oluşturuldu. Gemi performansına ilişkin kapsamlı bir gözetim, kayıt ve raporlama sunan kılavuz belge, tanker operatörleri için gemi enerji verimliliği ve salınım performansının arttırılmasına yönelik alınabilecek önlemleri sıralamaktadır.
“Tanker Enerji Verimliliği Yönetim Planı” aynı zamanda seyir planlaması, makine aksamının optimizasyonu, gemi gövdesi direnç yönetimi, kargo idaresi ve uçucu organik bileşim salınımı gibi konulara ilişkin günlük pratik bilgileri ele almaktadır.
AB Yeni Karayolu Kurallarını kabul etti
AB, karayolu yük ve yolcu taşımacılığına ilişkin kuralların modernleştirilmesi, basitleştirilmesi ve daha fazla uyum sağlanması kapsamında “yol paketi” olarak adlandırılan bir dizi yeni yasa kabul etti. Yeni düzenlemelerin, sektörde 190 milyon Euro’luk bir kar sağlaması ve pazar erişim ve mesleğe giriş kurallarını sadeleştirmesi hedefleniyor.
Avrupa Komisyonu tarafından 2007 yılında sunulan öneriler temelinde hazırlanan ve 4 Aralık tarihinde yürürlüğe giren 3 yeni Yönetmelik sektörü düzenlemekte olan 4 Yönetmelik ve 2 Yönergenin yerini aldı. Yol paketinin getirdiği yeni düzenlemelerde ön plana çıkan değişiklikler şu şekilde:
•Kabotaja ilişkin uyumlaştırılmış kurallar: Yüksüz yolculukların bertaraf edilmesi adına, her nakliyeci, herhangi bir uluslararası ulaştırmasına ilişkin yük boşaltımını takip eden 7 gün içerisinde 3 kabotaj operasyonu yürütebilecektir.
•Üye ülkelerdeki karayolu taşımacılık şirketlerine ilişkin kayıtların elektronik olarak birleştirilerek ihlallere ilişkin bilgi paylaşımı ivedilikle gerçekleştirilecektir.
•Yol güvenliği üzerindeki etkisi ve ehemmiyetine bağlı olarak çok ciddi ihlaller sebebi ile yol taşımacılığı operatörünün sektörde çalışma hakkı elinden alınabilecektir.
•İşletmeler, yol taşımacılığı kurallarına uyumdan sorumlu olmak üzere bir ulaştırma yöneticisi tayin edecekler.
•Rekabeti bozan firmalara karşı şirket kurulumunda daha sıkı kurallar getirilmektedir.
•Düzenli uluslararası yolcu hizmetlerinde izin prosedürleri düzenlenmektedir.
•Bazı yolcu taşıma hizmetleri sürücülerine, haftalık dinlenme sürelerini, 6 yerine 12 gün ardından almaları izni verilmektedir.
İlgili AB Yönetmelikleri, Üye Devletler tarafından 24 ay içinde yürürlüğe alınacakken, kabotaj ve tır şoförlerinin dinlenme sürelerine ilişkin düzenlemeler altı ay içerisinde uygulanmaya başlayacak.
Avrupa Komisyonu havayolu yolcuları için kamu istişaresi başlattı
Avrupa Komisyonu, yolcu şikayetleri, bagaj taşıma ve havayolu şirketinin iflası halinde yolcuların korunması konularının da dahil olduğu ‘uçak yolcuları haklarına’ ilişkin mevzuatın gözden geçirilmesi kapsamında kamuoyu istişaresi başlattı. Komisyon yürütmekte olduğu istişare ile havayolu yolcularının can ve mal güvenliği ve havayolu şirketlerinin yolculara karşı sorumluluklarını ilgilendiren mevzuatı yeniden ele alıyor. Avrupa Birliği Komisyonu Ulaştırmadan sorumlu Komiseri Antonio Tajani aynı gün Strasbourg’ta, yürürlükte olan yolcu hakları ve yükümlülükleri hakkında Komisyon’un 12 önerisini sunarken, AB vatandaşlarına yolcu haklarını anlatmak üzere 2011 yılı sonuna kadar Avrupa genelinde yürütülecek bilgi kampanyasından da söz etti.
Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları 10-11 Aralık’ta toplandı
AB devlet ve hükümet başkanlarının 10-11 Aralık tarihinde düzenledikleri AB Zirvesi’nde iklim değişikliği, 2020 AB stratejisi ve mali önlemlere ilişkin çıkış stratejileri görüşüldü. Kopenhag İklim Değişikliği Zirvesi devam ederken bir araya gelen AB liderleri, 2012 yılından sonra hava sıcaklığı artışının 2 derecede tutulması için her türlü kararlılığı gösterme konusunda uzlaştı. Bu kapsamda, AB liderleri Kopenhag Konferansı’nı takip eden altı ay içerisinde bağlayıcı bir anlaşma imzalanması istiyor. AB, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ile mutabakat sağlanması halinde, 2020 yılına kadar sera gazı salınımlarının %30’a indirilmesi (1990 yılı seviyesine göre) için taahhüt veriyor. Aynı zamanda 2010-2012 yılları arasında gelişmekte olan ülkelere iklim değişikliği konusunda acil yardım çerçevesinde yılda 2,4 milyar Euro ya da toplam 7,2 Euro ödemeyi kabul ediyor.
Avrupa Konseyi, aynı zamanda 2000 yılında başlatılan Lizbon Stratejisi’nin sonuçlarını değerlendirirken, AB’nin 2020 yılına kadar yol planını tayin etmek üzere bir Strateji belgesi hazırlama kararı aldı. AB’nin büyüme ve rekabete ilişkin “2020 Strateji” taslağının Avrupa Komisyonu tarafından önümüzdeki hafta Avrupa Parlamentosu’na sunulması öngörülüyor. Strateji, daha sonra Mart 2010 Avrupa Konseyi’nde görüşülüp karara bağlanacak.
Konsey ayrıca, küresel ekonomik kriz için alınan mali önlemlerin aşamalı ve koordineli bir şekilde sonlandırılması konusunda karara vardı. 2011 yılından önce önemli bir ekonomik büyüme beklemeyen AB liderleri, bankalara yönelik bugüne kadar alınan “devlet garantileri, yeniden kapitalizasyon ve aktif kurtarma faaliyetleri” gibi ekonomiyi canlandırma önlemlerinin koordineli ve aşamalı olarak terk edilmesini istiyor. Bu kapsamda, liderler Konsey’in Haziran 2010’a kadar hem bütçe hem de mali sektörde çıkış stratejilerini belirlemesini istedi.
Avrupa Birliği’nin yeni Başkanı Herman van Rompuy oldu
Avrupa Birliği’nin yeni Lizbon Antlaşması doğrultusunda, Belçika eski Başbakanı Herman van Rompuy Birliğin yeni Başkanı olarak seçildi. İlk kez iki buçuk yıl süre için oluşturulan AB Başkanlığı görevi kapsamında Rompuy, AB’nin üçüncü ülkeler ile ilişkilerinde AB temsilcisi ve sözcüsü olacak. AB, aynı zamanda bir Dışişleri Bakanlığı koltuğu oluşturarak, bu yeni göreve ise Avrupa Komisyonu’nun Ticaretten sorumlu eski Komiseri Catherine Ashton’ı getirdi. AB’nin yeni Dışişleri Bakanı Ashton aynı zamanda Avrupa Komisyonu Birinci Başkan Yardımcılığı görevini üstlenecek. Her iki görevin getirdiği ağır sorumluluk kapsamında Rompuy ve Ashton eleştirilere maruz kalırken, AB’nin yeni sistemi çerçevesinde bu isimlerin gösterecekleri performans merakla bekleniyor.
Avrupa Komisyonu’nun yeni üyeleri belli oldu
Avrupa Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso, Avrupa Parlamentosu’nun güven oyunun ardından 1 Şubat 2010 tarihinde resmen göreve başlaması beklenen yeni Avrupa Komisyonu üyelerini açıkladı. Yeni Komisyon, üye ülkelerin önerdiği 27 isimden oluşuyor. 2015 yılına kadar 5 yıl süre ile görev yapacak olan Komisyon üyelerinin 13’ü eski Komisyonda görev alan Komiserlerden oluşuyor. Siyasi dağılıma göre 13 Hıristiyan Demokrat, 8 Liberal ve 6 Sosyalist üye bulunan yeni Avrupa Komisyonu’nda 7 başkan yardımcısı bulunuyor. Yeni Komisyonda yer alan 9 kadın Komiser’den 3'ü aynı zamanda başkan yardımcısı olarak görev alacak.
Yeni Avrupa Komisyonu bünyesinde ilk defa oluşturulan portfolyolar arasında “İklim Eylemi”, “İç İşleri ve Adalet” ve “Temel Haklar ve Vatandaşlık” yer alıyor. İkinci kez Komisyon Başkanlığı’na seçilen Barroso; amaçlarının 2020 yılı için bir AB vizyonu sağlamak olduğunu vurgulayarak, mevcut sorunları on yıllık bir planda ele almayı tasarladıklarını açıkladı. Barroso, ayrıca AB’nin yeni Lizbon Antlaşması’nın yarattığı fırsatların değerlendirilmesini ve Birliğin, küresel konularda önemli bir rol üstlenmesini hedefliyor. Bu kapsamda, Komisyon faaliyetlerinin yoğunlaşması beklenen beş anahtar alan şu şekilde ifade ediliyor:
•Ekonomik büyümeyi yeniden başlatmak ve gelecek için uzun dönemli sürdürebilirlik ve rekabet sağlamak,
•İşsizlik ile mücadele ve sosyal bütünlük ve uyumu güçlendirmek,
•Sürdürülebilir Avrupa yaratmak için mevcut zorlukları rekabet gücüne dönüştürmek,
•Avrupalıların güvenliğini temin etmek,
•AB vatandaşlığı ve katılımı güçlendirmek.
AB’nin Genişlemeden sorumlu yeni Komiseri Stefan Füle oldu
5 yıl süre ile görev yapacak yeni Avrupa Komisyonu’nda Genişlemeden sorumlu Komiser Çek asıllı Stefan Füle oldu. Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini de kapsayan genişleme işlerinden 2010 yılı itibari ile Olli Rehn yerine Stefan Füle sorumlu olacak. Füle, aynı zamanda AB’ye komşu ülkeler ile ilişkilerini düzenleyen “komşuluk politikası” ile de ilgilenecek.
Bir dönem Çekoslovakya Komünist Partisinde görev alan Stefan Füle, Kadife Devrim’den sonra Çek Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler nezdindeki Daimi Temsilciliği’nde Müsteşar olarak çalıştı. 1998-2005 yılları arasında çeşitli büyükelçilik görevlerinde bulundu ve 2009 yılına kadar ülkesinin NATO nezdindeki daimi temsilciliği görevini üstlendi. Mart 2009’dan beri Çek Cumhuriyeti Avrupa İşleri Bakanı görevini yürüten Füle, 2010 itibari ile AB’nin genişleme politikasından sorumlu Komisyon Üyesi olacak. Türkiye’nin AB katılım sürecini desteklediği bilinen Füle; diplomatlık kariyeri, ulusal siyasi partilere olan eşit mesafesi, tarafsızlığı ve basın ile iyi iletişim kurabilme yeteneği ile beğeni topluyor.
Kopenhag’da İklim Değişikliği konusunda tökezleme
7 Aralık tarihinden beri Danimarka’nın Kopenhag şehrinde devam eden Birleşmiş Milletler (BM) Dünya İklim Değişikliği Zirvesi, gelişmiş ülkelerin sera gazının azaltılmasına yönelik verecekleri taahhüt ve bu kapsamda gelişmekte olan ülkelere yapılması öngörülen mali yardım konusunda kilitlendi.
Avrupa Birliği Hükümet ve Devlet Başkanları 30 Ekim tarihli toplantıda, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında gelişmekte olan ülkelere, 2020 yılına kadar toplam 100 milyar Euro mali yardım yapılması konusunda uzlaşmıştı. Bu kapsamda, uluslararası düzeyde toplanacak yardımın 22-50 milyar Euro olması öngörülürken, 2010-2012 yılları için yıllık 5 ila 7 milyar Euro değerinde bir geçiş fonuna ihtiyaç olduğu tespit edilmişti. Bununla birlikte, AB liderleri 10-11 Aralık tarihlerinde düzenledikleri Zirve’de söz konusu dönemde AB’nin yapacağı yardımı 2,4 milyar Euro/yıl olarak belirlemişti. Küresel iklim değişikliği ile mücadele konusunda AB’nin yetersiz bulunan bu katkısı, Yeşiller ve uluslararası örgüt ve çevrelerce eleştirilmişti.
18 Aralık Cuma gününe kadar Kopenhag’da devam edecek İklim Değişikliği Zirvesi’nde, karbon salınımı ve iklim değişikliğiyle ile mücadele fonu konularında gelişmekte olan ülkeler ve sanayileşmiş ülkeler arasında görüş ayrılıkları devam ediyor.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon fakir ülkelere yapılacak küresel mali yardım konusunda anlaşmanın önümüzdeki seneye ertelenme ihtimalini dile getirerek, bu konuda halihazırda bir uzlaşma olmadığına dikkat çekti.
Aralarında Çin, Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika’nın da bulunduğu gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerin müzakerelerde teklif ettiği sera gazı salınımında indirim hedeflerinden ve finansal yardımın darlığından memnuniyetsizliklerini dile getirdiler.
Halen sürmekte olan İklim Zirvesi'nin Cuma günü gerçekleştirilecek kapanış oturuma ABD Başkanı Barack Obama da dahil 120 ülke liderinin katılması bekleniyor.
Avrupa ekonomi konusunda iyimser, ancak işsizlikle ilgili olarak teyakkuz halinde
Eurobarometer’in son değerlendirmesine göre; ekonomik durumla ilgili kaygılar azalmakla birlikte, Avrupalılar için işsizlik, ülkelerinin karşılaştığı en önemli konu olmaya devam ediyor. G20 ve IMF’nin ekonomik canlanmaya öncelik vermesiyle, Avrupalılar ulusal hükümetlerin ve AB’nin krizin etkilerine karşı durabileceğini düşünüyorlar.
Avrupalıların birçoğu (%54) en kötüsünün daha yaşanmadığına inanırken, %38’i krizin en kötü dönemine ulaştığına inanıyor. Bununla birlikte, Avrupalıların % 25’i gelecek 12 ayda dünya ekonomisinin iyileşeceğini, %36’sı aynı olacağına ve %24’ü daha kötü olacağını öngörüyor.
%51’lik bir çoğunluk, ülkelerinde mevcut en önemli problemin işsizlik olduğunu kabul ediyor, 2. sırayı ekonomik durum alırken, 3. sırayı da enflasyon ve suç paylaşıyor.
Kişisel düzlemde, enflasyon %38’le ve ekonomik durum %26’yla eski döneme göre değişmezken, işsizlik %20’yle 1 puanlık bir düşüş yaşıyor.
AB (%22, +2) ve ulusal hükümetler krizle mücadelede en yetkin aktörler olarak görülüyor. Avrupalılar Avrupa endüstrisinde araştırma-geliştirmenin teşvik edilmesinin (%30), tarıma desteğin (%27) ve şirket kurulum teşviklerinin (%25) sürdürülebilir bir biçimde ekonomiyi güçlendirme yolları olduğuna inanıyor.
Avrupalıların birçoğu (53%), ülkelerinin AB üyeliğini olumlu tanımlarken, %57’si AB üyeliğinin ülkelerine fayda sağladığını düşünüyor.
Ajanda
14 Aralık
-BM’nin Küresel Isınma Konferansı, Kopenhag (7-18 Aralık)
-AB’nin Tarım ve Balıkçılık Konseyi
-Avrupa Parlamentosu Genel Kurul toplantıları, Strasbourg (14-17 Aralık)
15 Aralık
-AB’nin Tarım ve Balıkçılık Konseyi
-AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi
-AB’nin Genişleme Grubu toplantısı
16 Aralık
-İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt’in Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu’nda konulması
-COREPER I
-AB-Rusya Troyka toplantısı
17 Aralık
-AB’nin Ulaştırma ve Telekom Konseyi
-COREPER II
18 Aralık
-AB’nin Ulaştırma ve Telekom Konseyi
-AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi
21 Aralık
-Türkiye-AB arasında Hükümetlerarası Konferans
-Coreper I
-AB’nin Askeri Komitesi Çalışma Grubu
22 Aralık
-Çevre Konseyi
23 Aralık
-AB kurumları remi tatili (23 Aralık 2009 - 4 Ocak 2010)
Bilgilerinize arz ve rica ederiz.
Saygılarımızla,
Murat TUNCER
Genel Sekreter
Dağıtım: Bilgi:
Gereği - YK Başkan ve Üyeleri
Tüm Üyelerimiz (Web)