DTO Aralık 2015 AB Bülteni
?
DTO AB Bülteni _______________________________________________________ _____ ______ __ ___ ARALIK 2015
Paris'te Tarihi İklim Anlaşması: AB Küresel Çabalara Önderlik Ediyor
Avrupa Birliği, Paris'te 195 ülkenin kabul ettiği ilk evrensel ve hukuki olarak bağlayıcılığı bulunan küresel iklim anlaşmasına varılması sürecinde kilit bir rol oynamıştır. 21. Yüzyılın ilk büyük çok taraflı anlaşması olan bahse konu anlaşma, küresel ısınmayı 2 derecenin altında tutarak tehlikeli iklim değişikliğini önlemeyi amaçlayan küresel bir eylem planını ortaya koymaktadır.
Paris İklim Anlaşması, uluslararası topluluğun iklim değişikliğine ilişkin çok taraflı evrensel bir anlaşmanın meydana getirilmesine yönelik yıllarca süren çabalarının bir sonucudur. AB, Kyoto Protokol'ündeki sınırlı katılım ve 2009 yılında Kopenhag'da bir anlaşmaya varılamaması sonrasında, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin geniş bir koalisyonunu kurmuş ve böylelikle Paris Konferansı'nda elde edilen başarılı sonuç için ortamı hazırlamıştır.
Paris Anlaşması, yatırımcılara, işletmelere ve karar vericilere küresel olarak temiz enerjiye geçişin kalıcı olduğuna ve dolayısıyla kaynakların kirletici fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçmesi gerektiğine dair açık bir mesaj göndermektedir.
Hükümetler Paris'te kararlılık, bağlılık ve dayanışma üzerinde anlaşmaya varmışlardır. Buna göre Paris İklim Anlaşması aşağıdaki hususları kapsamaktadır:
Kararlılık: Hükümetler, ortalama küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmaya ve artışı iklim değişikliğinin risk ve etkilerini önemli derecede azaltacak olan 1.5 derece ile sınırlamaya ilişkin uzun vadeli kararda uzlaşmışlardır. Anlaşma, emisyonların bir an evvel zirveye ulaşması ve bunun ardından da en uygun teknolojiye göre hızla azaltılması çağrısında bulunmaktadır.
Ülkeler, emisyonlarını azaltmaya yönelik kapsamlı ulusal iklim eylem planlarını Paris İklim Konferansı öncesinde ve Konferans süresince teslim etmişlerdir. Her ne kadar Paris Konferansı öncesinde hazırlanan 185 ulusal bazlı katkının toplamı, yüzyılın sonuna kadar dünyadaki sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmaya yetmese de, anlaşma bu hedefe ulaşmak için izlenmesi gereken yolu göstermektedir.
Yükümlülükler: Yukarıda bahsedilen ortak hedefe ulaşmak için hükümetler her 5 yılda bir bilimin gerektirdiği daha kararlı hedefler oluşturmak amacıyla bir araya gelmeye karar vermişlerdir. Hükümetler ayrıca, şeffaflığı ve denetimi sağlayabilmek için hem birbirlerine ve hem de kamuya kendi hedeflerini gerçekleştirmek bakımından ne durumda olduklarını bildirmeyi kabul etmişlerdir. Küresel bir sayım her beş yılda bir yapılacak, şeffaf ve hesap verebilir bir sistem uzun vadeli hedefe doğru ilerlemeyi sağlayacaktır.
Dayanışma: AB ve diğer gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelerde emisyonların azaltılması ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı direnç geliştirilmesi için iklim eylemini desteklemeye devam edeceklerdir. Diğer ülkeler de benzer destekleri gönüllü olarak sağlamaya teşvik edileceklerdir. Gelişmekte olan ülkelere adaptasyonu sağlamaları için artan oranda uluslararası destek sağlanacaktır. Gelişmiş ülkeler, 2025 yılında yeni bir kolektif hedef belirlenene kadar her yıl 100 milyar Amerikan Dolarını seferber etmeye ilişkin mevcut hedefini uygulamaya devam edecektir.
Kayıp ve Zarar: Paris Anlaşması, iklim değişikliğinin sonuçlarıyla ilintili kayıp ve zararları ele alan başlıca metindir. Ülkeler ayrıca, erken uyarı sistemleri, acil durum hazırlığı ve risk sigortası gibi değişik alanlardaki anlayışı, eylemi ve desteği artırmaya yönelik işbirliği yapma ihtiyacını da kabul etmektedirler.
Lima-Paris Eylem Gündemi: Paris İklim Konferansı'na katılan Perulu ve Fransız Başkanlıklarının, çok paydaşlı eylem için katalizör görevi görmek amacıyla başlattıkları Lima-Paris Eylem Gündemi, yeni anlaşmayı desteklemek üzere ortak iklim eylemlerini hızlandırmak amacıyla daha önce benzeri görülmemiş sayıda ülkeyi, kenti, iş dünyası ve sivil toplum üyesini küresel alanda bir araya getirmiştir. Bu girişim, dünyanın Paris Anlaşmasının uygulamaya gireceği 2020 yılından önce bile, iklim eylemi doğrultusunda çabalarını hızlandırmaya hazır olduğunu göstermiştir. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)
Avrupalı armatörler COP 21'in ardından gözlerini IMO'ya çevirdi
Aralık ayında Paris'te varılan iklim değişikliği anlaşmasını memnuniyetle karşılayan Avrupalı armatörler, uluslararası sefer yapan gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarına yönelik Uluslararası Denizcilik Örgütü'nde (International Maritime Organisation –IMO) kararlı bir icraata geçilmesi için tüm tarafları birlikte çalışmaya davet ettiler.
Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği'nin (ECSA), eski Başkanı Thomas REHDER ve yeni Başkanı Niels SMEDEGAARD iklim görüşmelerinin sonucuna ilişkin olarak şunları söylemişlerdir:
"Avrupa denizcilik endüstrisi, iklim değişikliğine karşı verilen mücadeleye Paris'in kattığı yeni gücün farkındadır ve bizler çözümün bir parçası olmak için hiç olmadığımız kadar kararlıyız. Her ne kadar denizcilik nihai metinde açıkça anılmadıysa da, Fransız Hükümeti'ni, AB Üyesi Devletleri ve Avrupa Komisyonu'nu bu tarihi sözleşmedeki rollerinden dolayı kutluyoruz. Denizciliğin küresel olarak rekabet edebilirliğini kaybetmeden kendi rolünü icra edebilmesi için, Üye Devletleri ve Avrupa Komisyonu'nu uluslararası denizcilikten kaynaklanan sera gazı emisyonlarının kontrol edilmesi konusunda IMO'daki küresel partnerleriyle yoğun şekilde çalışmaya davet ediyoruz" demiştir.
ECSA Genel Sekreteri Patrick VERHOEVEN, "denizcilik endüstrisinin enerji verimliliğini artıracak tedbirlerin 2011 yılında kabul edilmesini takiben, kararlaştırılmış bir sonraki adım bir karbon emisyonları küresel veri toplama sisteminin kurulmasıdır. IMO'daki hükümetler, uluslararası deniz taşımacılığının küresel CO2 emisyonlarındaki gerçek payını belirlemek amacıyla bu tür bir sistemi 2016 yılının Nisan ayında ele almayı sürdüreceklerdir. Bahse konu görüşmelerin zorunlu bir veri toplama sisteminin bir an evvel kurulmasına yol açması için tüm tarafları teşvik ediyoruz" şeklinde konuşmuştur.
VERHOEVEN ayrıca, veri toplama sistemi yürürlüğe girdikten sonra IMO'nun daha sonraki adımlara karar verebileceğini ve ECSA olarak Uluslararası Deniz Ticaret Odası'ndaki (International Chamber of Shipping – ICS) ortaklarıyla birlikte bu sürece olumlu anlamda katkı sunmaya hazır olduklarını ifade etmiştir. (Kaynak: ECSA)
Yeni yasama paketi denizlerde karşılaşılabilecek tehlikelere karşı Avrupa'nın müdahale kapasitesini artırıyor
Avrupa Komisyonu, Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik biriminin kurulması ve karada ve denizde etkin bir sınır kontrolünün güvence altına alınması için iddialı bir önlemler paketi önermiştir.
AB'nin göç ve iç güvenlik ile ilgili olarak karşılaştığı yeni zorluklar ve siyasi gerçeklere yanıt vermek üzere tasarlanan Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği, yeni kurulan Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı'nı ve sınır yönetiminden sorumlu olan ulusal idareler ile sahil güvenlikleri kapsayacaktır. Aralık ayında kabul edilen yasama paketi, sahil güvenlik fonksiyonları gören ulusal idareleri desteklemek amacıyla işbirliğini güçlendirmeyi amaçlamaktadır.
Bu çerçevede Avrupa Balıkçılık Kontrol Ajansı, bilgiyi, varlıkları ve istihbaratı yeni Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansıyla ve Avrupa Deniz Güvenliği Ajansıyla (European Maritime Safety Agency – EMSA) paylaşarak sınır kontrolünün geliştirilmesinde sürekliliği sağlayacaktır. Avrupa Balıkçılık Kontrol Ajansı, çoğunlukla uyuşturucu kaçakçılığı ya da silah, insan ve diğer şeylerin kaçakçılığı gibi cezai faaliyetlerle ilişkisi bulunan yasadışı balıkçılığa karşı verilen küresel mücadelede özel bir uzmanlığa ve deneyime sahiptir. Ajans, sahip olduğu uluslararası yetki sayesinde, özellikle Türkiye, Arnavutluk, Lübnan, İsrail, Mısır, Tunus, Cezayir ve Fas gibi Akdeniz ülkeleriyle halihazırda özel bir bağ kurmuş bulunmaktadır.
Sahil güvenlik idareleri, denizlerde sınır kontrolüne ilişkin operasyonel faaliyetlerin yanı sıra deniz taşımacılığı, balıkçılık kontrolü, gümrük ve deniz kirliliğine ilişkin faaliyetleri de yürütmektedirler. Bu bağlamda, bahse konu yasama paketi sadece sınır yönetimi hususunda değil; fakat aynı zamanda denizde karşılaşılabilecek diğer tehlike ve risklere karşı da AB'nin müdahale kapasitesini artırmaktadır. (Kaynak: Avrupa Komisyonu)
Limanlarda ücretsiz plastik atık bertarafı
Deniz araçları 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren Roterdam Rijnmond limanı ve Kuzey Denizi Kanalı bölgesinde plastik atıklarını ücretsiz olarak elden çıkarabileceklerdir. Söz konusu durum, Hollanda'nın 10 Eylül 2014 tarihinde katıldığı Yeşil Anlaşma Gemi Atıkları Tedarik Zinciri (Green Deal Ships' Wastes Supply Chain) kapsamındadır.
Hollanda Altyapı ve Çevre Bakanı Schultz van HAEGEN, "Bu, denizde plastik atığın azaltılmasına yönelik çok büyük bir adımdır. Plastik atık artık pahalı bir kalem değildir, ücretsiz olarak bertaraf edilebilir ve geri dönüşüm endüstrisinde ham madde olarak giderek daha fazla kullanılabilir" demiştir.
Yeşil Anlaşmanın katılımcıları, Roterdam Liman İdaresi, Amsterdam Limanı, Zeeland Limanı, Groningen Limanı, Den Helder Limanı, NVVS (gemi tedarikçileri), KVNR (armatörler), gemi atık toplayıcıları, ILT ve Stichting De Noordzee'dir.
Yeşil Anlaşma bir yıldan fazla bir süredir yürürlüktedir ve plastik gemi atıklarının ayrı olarak toplanması istikrarlı bir şekilde artmaktadır. Atık toplayıcıların atıkları toplama, tasnif etme ve plastiğe dönüştürmelerine yönelik yeni ve yenilenebilir lisanslarına ekstra kalite gereklilikleri dâhil edilmiştir. Ayrıca, Hollanda ve Flaman limanları, atık toplanması için ortak bir finansman sistemi üzerinde uzlaşıya varmışlardır. Buna ilaveten Hollanda, liman kabul hizmetleri hakkındaki direktifi gözden geçirmesi için Avrupa Komisyonuna baskı yapmaktadır.
Bir yıl önce Yeşil Anlaşma gereğince yapılan düzenlemeler; atıkların önlenmesi, atık denetlemeleri, ayrı atık bertarafı ve limanlardaki prosedürlerin uyumlu hale getirilmesi gibi hususları kapsamaktadır. (Kaynak: Maritime Journal)
AB'ye aday ülkeler ile işbirliğinde süreklilik sağlandı
EMSA, Avrupa Komisyonu'nun Avrupa Komşuluk Politikası ve Genişleme Müzakereleri Genel Müdürlüğü ile bir hibe sözleşmesi imzalamıştır. Bahse konu sözleşme, aday ülkelerin EMSA'nın çalışmalarına sürekli olarak katılabilmesini mümkün kılmaktadır. Hibe, Katılım Öncesi için Sözleşme (Instrument for Pre-accession – IPAII) çerçevesinde imzalanmış olup, aday ülkelerin deniz güvenliği ve deniz kirliliğinin önlenmesi alanlarında muhtemel üyelik durumlarından kaynaklanacak yükümlülükleri yerine getirme kabiliyetlerini güçlendirmeyi amaçlayan faaliyetler için 30 aylık bir dönem boyunca 300.000 Euroluk bir bütçe sağlamaktadır. Temel faaliyetler; eğitim toplantıları, çalıştaylar, seminerler, AB denizcilik mevzuatının yürürlüğe girmesi ve uygulanmasına dair genel değerlendirmeler ve EMSA tarafından organize edilen ve genellikle AB Üyesi Devletlerin katılım gösterdiği belirli toplantılara, konferanslara, çalışma gruplarına vs. aday ülkelerin ulusal uzmanlarının katılımlarını kapsamaktadır. (Kaynak: EMSA)
Avrupalı armatörlerin AB Denizcilik Politikası için önerileri
Avrupa Komisyonu'nun Avrupa denizcilik politikasını 2017 yılına kadar gözden geçirerek değiştirme planı, deniz taşımacılığına ilişkin AB politikasına yeni bir ivme kazandırmak açısından eşsiz bir fırsattır. ECSA bahse konu plana ilişkin olarak dört konu etrafında gruplanmış on altı politika önerisini içeren bir rapor hazırlamıştır. Anılan konular ve öneriler özetle aşağıdaki gibidir:
Küresel ticarette Avrupa'nın liderliği
- AB denizcilik grupları başarılı küresel denizcilik merkezleri ile kıyaslanmalı
- AB deniz taşımacılığının deniz aşırı piyasalara girişi güvence altına alınmalı
- IMO'da ve diğer uluslararası forumlarda güvenilir ortaklıklara olanak sağlanmalı
- Uluslararası sözleşmelerin çabucak onaylanması teşvik edilmeli
Deniz Otoyollarını mümkün kılmak için bir 'Kısa Mesafeli Deniz Taşımacılığı 2.0' Politikası
- Gerçek Deniz Otoyollarının kurulabilmesini önleyen tüm engeller tanımlanmalı
- Deniz taşımacılığı için Tek Pazar tamamlanmalı
- Üçüncü ülkelerle yapılan düzenli kısa mesafeli deniz taşımacılığı hizmetlerine yönelik prosedürler basitleştirilmeli
- Liman hizmetlerine piyasa erişimi sağlanmalı ve yüklerin serbest dolaşımı garanti edilmeli
- Kısa mesafeli denizyolu taşımacılığının finansal olarak teşvik edilmesi için rekabetçi olmayan yollar düşünülmeli
Sürdürülebilir bir taşımacılık çözümü olarak deniz taşımacılığı
- Deniz taşımacılığının enerji verimliliği açısından üstünlüğünü tanıyan bütüncül bir yaklaşım planlanmalı
- AB fonlarına basit, ihtiyaca yönelik ve teknolojik açıdan tarafsız bir erişim sağlanmalı
Deniz taşımacılığında, denizde ve karada uzun ömürlü kariyerler
- Avrupa'da gemiadamlarının eğitimi ve denizcilik eğitimi gören öğrencilerin stajları desteklenmeli
- Gençlik istihdamının öncelikleri altında deniz taşımacılığı için spesifik bir program sağlanmalı
- Denizcilik kariyerlerini teşvik edecek en iyi uygulamalar için bir AB platformu oluşturulmalı
- İdari zorlukları azaltarak denizde çalışmanın cazibesi artırılmalı
- Sosyal diyalog için destek güçlendirilmeli
(Kaynak: ECSA)
Bilgilerinizi arz ve rica ederiz.
Saygılarımızla,
İsmail ASASOĞLU
Genel Sekreter V.
DAĞITIM:
Gereği: Bilgi:
-Tüm Üyelerimiz (Web Sayfasında) -Sn. Sefer KALKAVAN
-Türk Armatörler Birliği TOBB DTO'ları Konsey Başkanı
-S/S Gemi Armatörleri Motorlu Taş. Koop. -Meclis Başkanlık Divanı
-Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneği -Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri
-İMEAK DTO Çevre Komisyonu -Sn. Erol YÜCEL
-İMEAK DTO Meslek Komitesi Bşk. TOBB Türkiye Denizcilik Meclisi Bşk.
-İMEAK DTO Şubeleri -İMEAK DTO Şube Y.K. Bşk.
-Türk Loydu Vakfı -Piri Reis Üniversitesi
-GİSBİR
-GESAD
-TÜRKLİM
-Türk Uzakyol Gemi Kaptanları Derneği
-Gemi Sahibi Firmalar