İMEAK DTO Haziran 2019 AB Bülteni
İMEAK DTO AB Bülteni _ ______ ________________ _ ____ HAZİRAN 2019
Avrupa Komisyonu, Avrupa gemi geri dönüşüm tesisi listesine 8 yeni tersane ekledi
AB üyesi ülke bayrağı altındaki gemilerin sökümü için uygun tesisler listesine beş Norveçli, iki Danimarkalı ve bir Türk tersanesi dâhil edilmiştir. Danimarka ve Norveç'teki söz konusu tersaneler yetkili ulusal makamlar tarafından Avrupa Komisyonu’na bildirilirken, AB üyesi olmayan tersaneler listeye katılmak için başvuruda bulunmuş ve katılıma ilişkin katı koşulları yerine getirdiklerini ispat etmişlerdir.
AB’nin Çevre, Denizcilik ve Balıkçılıktan sorumlu Bakanı Karmenu VELLA, “AB, çevrenin ve gemi geri dönüşüm işçilerinin daha iyi korunması da dâhil olmak üzere, AB deniz taşımacılığı sektörünün çevre üzerindeki etkilerini azaltmaya kararlıdır. Güncellenen liste, Avrupa listesinin geri dönüşüm kapasitesini artıracak ve Avrupalı ??gemi sahiplerine daha geniş bir geri dönüşüm seçeneği sunacaktır” demiştir.
Avrupalı ??gemi sahipleri dünya deniz ticaret filosunun yüzde 35'ine sahiptir ve bu filonun büyük bir kısmı çoğunlukla işçilerin sağlığına ve çevreye zararlı koşullar altında Güney Asya'daki plajlarda sökülmektedir.
AB Gemi Geri Dönüşüm Yönetmeliği, bir AB üyesi ülke bayrağı altındaki tüm büyük gemilerin 31 Aralık 2018 tarihinden itibaren, listede yer alan onaylı bir gemi geri dönüşüm tesisini kullanmasını gerektirmektedir.
Yeni güncellemeyle birlikte, Avrupa gemi geri dönüşüm tesisleri listesinde yaklaşık 2,4 milyon LDT’lik toplam yıllık geri dönüşüm kapasitesini temsil eden 34 tersane yer almaktadır. Ayrıca, AB dışında bulunan 28 tersane, Avrupa gemi geri dönüşüm tesisleri listesine dâhil olmak için başvuruda bulunmuş olup, söz konusu tersanelerin katılım şartlarına uygunlukları Komisyon tarafından değerlendirilmektedir. Avrupa Topluluğu Armatörler Birliği (ECSA), denetlenmiş Güney Asya gemi geri dönüşüm tesislerine de AB listesine girmeleri için “adil bir şans” sunulması konusunda yakın zamanda bir çağrıda bulunmuştur.
Baltık ve Uluslararası Denizcilik Konseyi (BIMCO) tarafından bu yıl Nisan ayında yaptırılan bir araştırma ise, AB onaylı geri dönüşüm tesisleri listesinde araştırma yapıldığı sırada yer alan 26 tesis içinden sadece 9’unun gerçekçi bir şekilde gemi geri dönüşümü için uygun olduğunu ortaya koymaktadır. Çalıştay ayrıca, 26 söküm tesisinden yalnızca üçünün Panamax ya da daha büyük bir gemiyi geri dönüştürebileceğini ileri sürmüştür. (Kaynak: World Maritime News)
Finlandiya, güncellenmiş Su Trafik Yasasını yayımladı
Finlandiya Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı, su taşımacılığında kullanılan trafik kurallarını ve işaretlerini bir araya getirecek olan yeni ve güncellenmiş Su Trafik Kanununu (Water Traffic Act) yayımlamıştır. 1 Haziran 2020 tarihinde yürürlüğe girecek olan söz konusu Kanun ile deniz emniyetinin artırılması, sorumlu yatçılığın desteklenmesi ve su taşımacılığında otomasyon için uygun bir ortamın sağlanması amaçlanmaktadır.
Güncellenen Kanun, yetkililerin su taşımacılığındaki rollerini ve sorumluluklarını ve Su Trafik Kanunu ile Denizcilik Kanunu arasındaki ilişkiyi açıklığa kavuşturmaktadır. Buna göre, Denizcilik Kanunu çoğunlukla deniz ticaretine ilişkin hükümler koyarken su trafiği kuralları hem deniz ticaretine hem de gezinti teknelerine uygulanmaktadır. Revizyonda, Saimaa Kanalı üzerindeki trafik de dâhil olmak üzere, kanal trafiğinin gerektirdiği hükümlere özel önem verilmiştir.
Kanunda bunlara ilaveten, gezinti teknelerinin kaptanlarına ilişkin hükümlerle ilgili revizyon da yer almaktadır. Söz konusu revizyon, Denizcilik Kanunu’nun profesyonel taşımacılık konusundaki hükümlerine kısmen tekabül etmekle birlikte revizyondaki gereksinimler daha hafiftir. Buna göre ilerleyen zamanlarda, gezi amaçlı deniz araçlarının, geminin sevkinden ve yolcularının emniyetinden sorumlu bir tekne kaptanına sahip olması gerekecektir. Tekne kaptanı taşıtın dümeninde olan veya kontrol eden kişidir ancak aracı sevk eden kişi olmak zorunda değildir.
Bir kaza durumunda kaptanın kim olduğu belli olmadığı takdirde, kaptanın sorumlulukları, eğer geminin dümenini etkileyebilmişlerse, deniz aracının sahibine veya kayıtlı hamiline aittir. Tekne kaptanı ayrıca, yolcuların şartlar gerektirdiğinde can yeleği giymelerinden de sorumludur.
Revizyon ile kiralık teknelerdeki mevcut teknik ve denetim gerekliliklerinden de feragat edilecektir. Mürettebatı olmayan kiralık tekneler, gezi teknesi olarak değerlendirilecek ve bunlardan tekne kaptanı sorumlu olacaktır. Mürettebatı bulunan kiralık tekneler ise gelecekte, profesyonel kiralık tekne olarak değerlendirileceklerdir.
Güncellenen Kanun uyarınca, yeni Yol Trafik Kanununda (Road Traffic Act) belirtilen sistemle aynı şekilde bir trafik ihlali ücreti sistemi uygulanacak olup, trafik ihlali ücreti Polis, Sınır Polisi veya Gümrük tarafından verilebilecektir. Sistem mevcut sabit ceza sistemini daha küçük ihlallere yönelik olarak değiştirecek, ancak ödemelerin düzeyi değişmeyecektir.
Finlandiya Cumhurbaşkanı, bahse konu Su Trafiği Yasasını 19 Haziran 2019 tarihinde onaylamıştır. (Kaynak: Safety for Sea)
Avrupa deniz teknolojisi sektörü AB desteğine ihtiyaç duyuyor
Avrupalı ??gemi inşacılar, AB’nin gemi inşa süreçlerinde dijitalleşme, otomasyon ve özerklik alanlarındaki teknolojileri daha fazla geliştirmek için araştırma, geliştirme ve inovasyona yatırım yapması gerektiğini düşünmektedir. Buna göre, AB’nin Avrupa deniz teknolojisi sektörünün rekabet edebilirliğini güvence altına almak ve sektörün toplumsal zorluklarla başa çıkabilmesini sağlamak için yatırım yapması beklenmektedir.
Avrupa gemi inşa sanayisinin tamamına yakınını temsil eden SEA Europe’a göre, tersanelerdeki ve ekipman imalatçılarındaki mevcut ve gelecekteki işçilerin eğitimi ve öğretimi için yeterli bir çerçevenin geliştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca otonom gemilerin işletilmesi, Avrupa’nın en hızlı geliştiriciler arasında kalması ve gerekli uluslararası düzenleyici değişikliklerin hızla gerçekleştirilmesi şartıyla, Avrupa deniz teknolojisi sektörü için rekabet üstünlüğü yaratma potansiyeline sahiptir.
Sea Europe Genel Sekreteri Christophe TYTGAT konu ile ilgili olarak, “Avrupa deniz teknolojisi sektörünün yararına dünya çapında bir IP ve veri koruması sağlanır, siber güvenlik ve eşit koşullar oluşturulursa, deniz taşımacılığı ve Bilişim ve İletişim Teknolojileri (BİT) endüstrileri için mevcut iş fırsatları Avrupa'nın rekabet gücünü artırabilir. Aynı zamanda Avrupa, karmaşık BİT entegrasyon uzmanlığının Avrupa’da kalması şartıyla, halihazırda Asya’da inşa edilen standart gemi tiplerinin inşası konusunda yeniden rekabet etmeye istekli olabilir” demiştir.
Sea Europe’a göre; deniz taşımacılığı sektörü otomatik süreçleri ve karar desteği olan gemilerden, hareketlerine kendisi karar verebilecek ve denizciler için idari yükleri azaltabilecek otonom gemilere kademeli olarak evirilecektir. Bu amaçla, açık deniz, kıyı ve iç sularda taşımacılık, liman alanları veya açık deniz operasyonları gibi farklı durumlara göre, otonom gemiler ile kıyı / idareler arasındaki iletişim sistemlerinin uygun şekilde geliştirilmesi gerekmektedir. Bu iletişim sistemleri genel emniyeti ve güvenliği artıracaktır.
Bu bağlamda Sea Europe’a göre, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), hedefe dayalı bir yaklaşımla en yüksek otonomi seviyelerine kadar emniyet, insan unsuru ve teknolojik gelişmeleri tüm yönleriyle kapsayabilecek uluslararası düzenleyici çerçevenin zamanında uyarlanması hususunu değerlendirmelidir. IMO’daki karar alma sürecinin biraz zaman alabileceğini değerlendiren Sea Europe, Avrupa sularında emniyetli deneme operasyonlarını kolaylaştırarak ve yenilikçi teknolojinin ve siber güvenlik standartlarının hızlı gelişimini destekleyerek, kıyı, açık deniz ve kısa mesafeli deniz taşımacılığı konularında AB’nin somut adımlar atmasını tavsiye etmektedir. (Kaynak: World Maritime News)
Gemilerden kaynaklanan CO2 emisyon verileri THETIS-MRV’de yayımlandı
Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı (EMSA)’nın THETIS-MRV sistemi, Avrupa Ekonomik Bölgesinde faaliyet gösteren 5.000 groston’dan büyük gemilerden kaynaklanan bir yıllık CO2 emisyonları hakkında bir bilgi yayımlamıştır. Söz konusu bilgi; ro-ro, yolcu gemisi, dökme yük gemisi, tanker ve konteyner gemileri dâhil olmak üzere farklı tip ve hizmetlerdeki yaklaşık 11.000 gemiyi kapsamaktadır. 2018 yılı için bildirilen rakamlar 130 milyon ton CO2 emisyonunu göstermektedir. EMSA deniz taşımacılığından kaynaklanan CO2 emisyonlarının uygun maliyetli bir şekilde THETIS-MRV sistemi yoluyla azaltılmasını teşvik etmesi için Avrupa Komisyonu’nun İklim Genel Müdürlüğü’ne (DG CLIMA) destek olmaktadır. Söz konusu özel amaçlı sistem, firmaların kontrol planları hazırlamaları için akredite sağlayıcılarla çalışmalarını mümkün kılmakta ve emisyon raporlarını ve uygunluk belgelerini Avrupa Komisyonu ve ilgili bayrak devleti makamlarına iletmelerini sağlamaktadır. Avrupa Komisyonu bahse konu verileri dikkatlice analiz ederek 2019 yılının sonuna doğru bir rapor yayımlayacağını açıklamıştır. (Kaynak: EMSA)
Sahil Güvenlik Uzmanları Akdeniz’de çözüm bekleyen sorunları ele aldılar
Yasadışı göç, balıkçılık kontrolü, deniz gözetimi, çevrenin korunması ve petrol döküntülerine müdahale konuları sahil güvenliğin günlük çalışmalarında karşılaştıkları zorluklardan sadece bir kısmıdır. 12-13 Mayıs 2019 tarihlerinde Kazablanka'da gerçekleştirilen 8. Akdeniz Sahil Güvenlik Fonksiyonları Forumu genel kurul toplantısında anılan sorunlardan bazılarına değinilmiş ve sahil güvenlikler arasında yakın işbirliğinin önemi vurgulanmıştır.
Katılımcı ülkelerden (Hırvatistan, Mısır, Fransa, Almanya, Yunanistan, İtalya, Malta, Monako, Fas, Portekiz, İspanya, Tunus, Türkiye) ve kuruluşlardan (Avrupa Komisyonu, EFCA, EMSA, Frontex, INTERPOL) temsilciler, uluslararası sözleşmelerin ve belgelerin uygulanması konusunda ortak bir yaklaşım benimsemenin gerekliliği hususunda anlaşmaya varmışlardır. Bu doğrultuda ilk adımın, bilgileri ve en iyi uygulamaları Avrupa Sahil Güvenlik Fonksiyonları Forumu, Karadeniz İşbirliği Forumu, Atlantik Sahil Güvenlik Forumu ve Asya Sahil Güvenlik Kuruluşları arasında paylaşmak olduğu; deniz havzası ve deniz altı havzası stratejilerinin ve girişimlerinin uygulanmasını daha çok desteklemek amacıyla kılavuzların geliştirilmesinin de faydalı bir işbirliği aracı olacağı belirtilmektedir.
Bölgedeki ulusal denizcilik idareleri tarafından düzenlenen eğitim ve değişim programlarına katılım yoluyla bilginin yaygınlaştırılması sağlanmakta olup, Avrupa Komisyonu’nun bu kapsamda 2020 yılında AB Sahil Güvenlik Ajansları ile çok amaçlı operasyonlar için özel bir çalıştay düzenleyeceği bildirilmektedir. (Kaynak: Avrupa Komisyonu )
Avrupalı Armatörler Dünya Denizciler Gününü kutladı
25 Haziran Dünya Denizciler Günü, denizcilerin uluslararası deniz ticaretine sunduğu eşsiz katkıları ortaya koymak için IMO tarafından koordine edilen yıllık küresel bir etkinliktir. ECSA, bu sene de üyeleriyle birlikte, denizciler tarafından Avrupa deniz taşımacılığına yapılan büyük katkıları kutlamıştır.
Dünya Denizciler Günü, denizciler için uluslararası bir yetkinlik, emniyet ve refah standardı sağlayan revize edilmiş Gemiadamlarının Eğitim, Belgelendirme ve Vardiya Tutma Standartları hakkındaki Uluslararası Sözleşmesi'ni (STCW) destekleyen ve 2010 yılında Manila'da kabul edilen bir karar ile tesis edilmiştir.
Denizciler Günü bu yıl, 26 Eylül’de kutlanacak olan Dünya Denizcilik Gününün "Denizcilik Topluluğunda Kadınları Güçlendirmek" sloganından hareketle cinsiyet eşitliği teması etrafında düzenlenmiş ve kampanya etiketi olan #IamOnBoard denizcilikte cinsiyet eşitliği konusundaki dayanışmayı göstermek için denizcilik sektörü tarafından kullanılmıştır.
Üyelerini kampanyayı desteklemeleri için yönlendiren ECSA, sosyal ortağı Avrupa Taşımacılık İşçileri Federasyonu (ETF) ile birlikte daha fazla kadını denizcilik mesleklerine katılmaya teşvik etmek amacıyla çalışmalar yapmaktadır. Geçtiğimiz yıl boyunca ECSA bu doğrultuda, deniz taşımacılığı sektörünü kadınlar için daha çekici ve daha emniyetli bir çalışma ortamı haline getirmek ve taşımacılık sektöründe kadınlar ve erkekler için eşit fırsatları desteklemek için adımlar atmıştır. Bu kapsamda ECSA, denizcilikte kadınlara özel olarak odaklanarak, denizcilik meslekleri, büyüme, denizciliğin cazip hale getirilmesi ve rekabetçiliğe yönelik bir büyüme planı kabul etmiştir. ECSA ayrıca, ETF ile birlikte, kadınların deniz taşımacılığına katılımını arttırmaya yönelik finansman için Avrupa Komisyonu'na bir öneride bulunmuştur.
ECSA Genel Sekreteri Martin DORSMAN konu ile ilgili olarak şunları söylemiştir: “Sektörün büyümesi için çeşitlilik gereklidir. Çeşitlilik [...] bir sektörü ilerleten becerileri beraberinde getirdiği için önemlidir. Deniz taşımacılığı da farklı değildir. Bununla birlikte, içinde bulunduğumuz dönem, şirketlerin dijitalleşmeden ve şu anda içinde bulunduğumuz inovasyon çağından etkilenerek alternatif çalışma şekilleri aradıkları bir zamandır. Bunlar, daha fazla kadını denizcilik sektörüne çekmek için bir fırsat sunmaktadır. İhtiyaç duyulan yeteneği işe almak için, denizciliğin kendisini ‘çeşitli, genç, uyarlanabilir ve dijital’ görünecek şekilde yeniden markalandırması gerekmektedir.”
ECSA'nın Sosyal Diyalog Komitesi Başkanı Tim SPRINGETT de konu ile ilgili şunları söylemiştir: “Güçlü, müreffeh ve sosyal açıdan sürdürülebilir bir Avrupa denizcilik endüstrisi, toplumsal cinsiyet çeşitliliğini ve fırsat eşitliğini teşvik ederek çok büyük faydalar sağlayacaktır. Kadınlar da dâhil olmak üzere sektöre daha fazla yetenek kazandırmak için daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Ulusal derneklerimiz ve denizcilik şirketlerimiz, kadınları AB'de çalışmaya teşvik etmeye ve zorbalık ve tacizi ortadan kaldırarak kadınları sektöre çekmeye özel önem vermektedirler” demiştir. (Kaynak: ECSA)
Hazırlayan ve İngilizceden tercüme eden: Selin YELESER GİRGİN İMEAK Deniz Ticaret Odası Dış İlişkiler Müdürü