• Home
  • |
  • EU Bulletin

İMEAK DTO Haziran 2023 AB Bülteni

Sayın Üyemiz,

Avrupa'da denizcilik sektöründe enerji verimliliği uygulamaları, deniz çevresinin korunması, dijital dönüşüm, denizcilikte teknolojik uygulamalar ve araştırma alanında meydana gelen güncel gelişmelere ilişkin çeşitli kaynaklardan derlenen haberler bilgilendirme amacıyla aşağıda sunulmaktadır.

  1. Kaliforniya'da Bulunan Konteyner Limanları Veri Paylaşım Sistemi Geliştiriyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Kaliforniya Eyaleti tarafından yönetilen ve alanının ilk örneği olan bir girişim aracılığıyla beş konteyner limanında Kaliforniya Liman Verileri Ortaklığı’nın başlatıldığı duyuruldu.

Söz konusu ortaklığın bilgisayarlı ve bulut tabanlı verinin birlikte çalışabilirliğini, iyileştirilmiş nakliye sistemi direncini, mal hareket verimliliğini artırmayı, emisyonları azaltmayı ve ekonomik rekabet gücünü desteklemeyi amaçladığı ve girişimin Kaliforniya ve ABD federal hükümeti tarafından başlatılan bir dizi girişimin sonuncusu olduğu ifade edildi.

Kaliforniya Yasama Meclisi’nce eyalet genelinde malların hareketini iyileştirmek ve tedarik zincirlerini güçlendirmek için tasarlanmış bir liman veri sisteminin geliştirilmesi için 2022 Bütçe Yasasının bir parçası olarak 27 milyon dolarlık hibe fonunun onaylandığı, eyaletin konteyner hacminin en büyük bölümünü oluşturan Los Angeles Limanı ve Long Beach Limanı, Oakland Limanı ile Hueneme Limanı ve San Diego Limanı tarafından bir Mutabakat Zaptı’nın (MoU) imzalandığı belirtildi.

Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "İlgili MoU’nun konteyner limanları arasında veri sistemi geliştirme konusunda türünün ilk örneği olan bir anlaşma olduğu ve veri tanımlarının geliştirilmesinden kullanıcılar için verilere eşit erişimin sağlanmasına kadar birçok işbirliği alanının ana hatlarını çizmekte olduğu ve tedarik zincirindeki veriler söz konusu olduğunda daha fazla işbirliği ve standardizasyon için temel oluşturacağı vurgulandı. (Kaynak: Maritime Executive)

  1. Hollanda, İç Su Gemilerinin Zehirli Dumanlarını Boşaltmasını Yasaklıyor.

Hollanda Altyapı ve Su Yönetimi Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Hollanda'nın 2024 yılı Temmuz ayından itibaren iç sularda çalışan gemilerin insan sağlığına zararları emisyonlarının salınımını yasaklayacağı duyuruldu.

Bu kapsamda yürürlüğe girecek yasağın kanserojen benzen, benzin, petrol ve benzen karışımları dahil olmak üzere yedi tür maddeyi kapsayacağı, Ren nehrine kıyısı bulunan ülkelerin 2017'de böyle bir yasağın ortaklaşa uygulanmasına karar verdiği ve Hollanda, Belçika ve Lüksemburg’un hazırlanan sözleşmeyi onayladığı, ancak Almanya ve Fransa’nın onaylamadığı; Rotterdam Erasmus Üniversitesi'ndeki araştırmacıların bu yılın başlarında sürdürdükleri bir çalışmada da, Hollanda'nın süreci beklemek zorunda olmadığı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkı ve  çevresel düzenlemeleri kapsayan ilgili hükümleri gereği harekete geçilmesinin gerektiğinin vurgulandığı belirtilmiştir. (Kaynak: Reuters)

  1. Amerikan Denizcilik Bürosu Açık Denizde Dijital İkiz Kullanan Yenilikçi Çalışmada Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’ne Katıldı.

Amerika Birleşik Devletleri Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (Massachusetts Institute of Technology-MIT) liderliğinde başlatılan bir çalışmada deniz altı petrol kaynaklarının yerüstü varlıklarına bağlayan yükselticilere odaklanıldığı, yükseltici hareketini daha iyi tahmin etmek ve açık deniz şirketlerinin varlıklarındaki saha sensör konumlarını optimize etmelerini sağlamak için dijital ikizlerin (digital twins) geliştirildiği duyuruldu.

Amerikan Denizcilik Bürosu (American Bureau of Shipping-ABS) tarafından yapılan açıklamada söz konusu çalışmaya büyük bir motivasyonla katılım sağlandığı, çalışmanın açık deniz endüstrisinde yenilik ve teknoloji atılımları için büyük önem taşıdığı, bu tür teknolojilerin ön saflarında faaliyet gösteren güvenlik odaklı bir kuruluş olarak ABS’nin hem güvenliği hem de performansı iyileştiren yeni araç ve sistemlerin benimsenmesini desteklemek için MIT gibi önde gelen araştırma kurumlarıyla elde edilen bilgileri paylaşabileceği vurgulandı.

Konuyla ilgili yapılan açıklamada devamla, yapay zekâ yöntemlerinin karmaşık sistemlerin tasarımı ve işletilmesi için temel bir araç haline geldiği ve dijital ikizlerin, parametrik alanın keşfedilmesi için yenilikçi bir kabiliyet sağladığı ifade edildi. (Kaynak: ABS)

  1. Uluslararası Denizcilik Odası Raporunda Politik İstikrarsızlık ve Yeşil Enerjiye Geçişin Önündeki Zorluklar Değerlendirildi.

Uluslararası Denizcilik Odası’nın (International of Chamber of Shipping-ICS) yayınlamış olduğu “2022-2023 ICS Denizcilik Barometre Raporu”nda küresel olarak politik istikrarsızlığın denizcilikte başarılı bir yeşil enerji geçişini tehlikeye soktuğu, yakıt mevcudiyeti ve altyapı konusundaki belirsizliğin karbondan arındırma hedeflerini karşılama hedeflerini riske attığı ve riski azaltmak için net bir eylem planına olan ihtiyacı ortaya koyduğu belirtildi.

Buna ilaveten söz konusu raporda; ülkelerin karar alma sürecindeki gecikmelerin denizcilik endüstrisi için geniş kapsamlı sonuçlarının olacağı, ülkelerin tedarik zinciri direnci ve sera gazı azaltma önlemleri ile temel seçimlerinin sektörün önümüzdeki on yılda nasıl gelişeceğini belirleyeceği, politik istikrarsızlığın finansal istikrarsızlık ve siber saldırılar ile birlikte raporda tanımlanan en önemli riskler arasında yer aldığı, özellikle Ukrayna'da devam eden savaş nedeniyle finansal ve politik risk arttıkça denizcilik şirketlerinin mevcut sorunları yönetme becerilerinin zarar gördüğü vurgulandı. (Kaynak: Uluslararası Deniz Ticaret Odası)

  1. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması

İklim değişikliği, küresel çözümler gerektiren küresel bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Avrupa Birliği (AB) kendi iklim hedeflerini yükseltirken, AB dışındaki birçok ülkede katı olmayan iklim politikalarının geçerli olması durumunda, “karbon kaçağı” olarak adlandırılan bir risk ortaya çıkmaktadır. Karbon kaçağı, AB merkezli şirketlerin, AB’nin iklim politikaları kadar katı olmayan politikalara sahip ülkelere karbon yoğun üretimlerini taşıması veya AB ürünlerinin daha karbon yoğun ithalatla değiştirilmesi durumunda meydana gelmektedir.

AB’nin Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (Carbon Border Adjusment Mechanism-CBAM), AB’ye giren karbon yoğun malların üretimi sırasında salınan karbona adil bir fiyat koymak ve AB dışı ülkelerde daha temiz endüstriyel üretimi teşvik etmek için dönüm noktası niteliğindedir. CBAM’ın kademeli olarak uygulamaya konulması, AB endüstrisinin karbondan arındırılmasını desteklemek için AB Emisyon Ticaret Sistemi (Emission Trading System-ETS) kapsamında ücretsiz tahsisatların aşamalı olarak kaldırılmasıyla uyumludur.

CBAM, AB’ye ithal edilen belirli malların üretiminde ortaya çıkan gömülü karbon emisyonu için bir fiyat ödendiğini onaylayarak, ithalatın karbon fiyatının yerli üretimin karbon fiyatına eşit olduğunu ve AB’nin iklim hedeflerinin zedelenmemesini sağlamaktadır. CBAM, Dünya Ticaret Örgütü kurallarıyla uyumlu olacak şekilde tasarlanmıştır.

Güncel Gelişmeler

CBAM Yönetmeliği, 10 Mayıs 2023 tarihinde AB tarafından imzalanmış olup 16 Mayıs 2023 tarihinde AB Resmi Gazetesi’nde yayınlanmasının ardından yürürlüğe girmiştir. CBAM, 1 Ekim 2023 tarihinde geçiş dönemiyle uygulanmaya konulacak olup, ithalatçılar için ilk raporlama dönemi 31 Ocak 2024 tarihinde sona erecektir. CBAM çerçevesinde emisyonların raporlanması için kurallar ve gereklilikler, AB Üye Devletlerinden uzmanlardan oluşan CBAM Komitesi’ne danışıldıktan sonra Avrupa Komisyonu tarafından kabul edilecek bir yürütme kararnamesi ile daha da detaylı hale getirilecektir.

Önemli Unsurlar

Başlangıç sürecinde CBAM, üretimi karbon yoğun ve çok fazla karbon kaçağı riski taşıyan, çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen gibi belirli ürünlerin ve seçilmiş süreçlein ithalatına uygulanacaktır. Bu genişletilmiş kapsam sayesinde, CBAM tam olarak uygulandığında ETS kapsamındaki sektörlerdeki emisyonların %50’den fazlasını kapsayacaktır. Anlaşmaya göre, CBAM geçiş dönemiyle birlikte 1 Ekim 2023 tarihinden itibaren yürürlüğe girecektir.

CBAM’ın zaman içinde kademeli olarak uygulanması, AB ve AB dışı işletmeler ile kamu otoriteleri için dikkatli, öngörülebilir ve orantılı bir geçiş sağlamayı mümkün kılacaktır. Bu dönemde, yeni kurallar kapsamındaki ürünlerin ithalatçıları herhangi bir mali ödeme veya düzeltme yapmaksızın sadece ithalatlarındaki sera gazı emisyonlarını (doğrudan ve dolaylı emisyonlar) rapor etmekle yükümlü olacaklardır. Anlaşma, dolaylı emisyonların bazı sektörler için (çimento ve gübreler) geçiş döneminden sonra kapsamda yer alacağını ve bu süre içinde tanımlanacak bir metodolojiye dayanacağını öngörmektedir. Bu geçiş dönemi ile, tüm paydaşlar (ithalatçılar, üreticiler ve otoriteler) için bir pilot uygulama ve öğrenme dönemi olarak hizmet etmek ve gömülü emisyonlar hakkında kullanışlı bilgileri toplayarak kesin dönem için metodolojiyi iyileştirmek amaçlanmaktadır.

Kalıcı CBAM sistemi 1 Ocak 2026 tarihinde yürürlüğe girdiğinde, ithalatçılar her yıl önceki yılda AB’ye ithal edilen ürün miktarını ve bu ürünlerin gömülü sera gazı emisyonunu bildirmek zorunda olacaklardır. Daha sonra ilgili CBAM sertifikalarını teslim etmeleri gerekecektir. Sertifikaların fiyatı, AB Emisyon Ticareti Sistemi tahsisatlarının haftalık ortalama açık artırma fiyatına bağlı olarak hesaplanacak ve ton CO2 salınımı başına Euro/ton cinsinden ifade edilecektir. AB ETS kapsamında ücretsiz tahsisin kademeli olarak kaldırılması, CBAM’ın 2026-2034 döneminde kademeli olarak uygulanmasıyla paralel olarak gerçekleşecektir.

Geçiş dönemi boyunca CBAM’ın işleyişinin değerlendirmesi, kesin sistemin yürürlüğe girmesinden önce tamamlanacaktır. Aynı zamanda, ürün kapsamı gözden geçirilecek olup AB ETS kapsamına alınan sektörlerde üretilen diğer ürünlerin CBAM mekanizması kapsamına dahil edilebilirliği değerlendirilecektir. Rapor, 2030 yılına kadar ürünlerin dahil edilme zamanlamasını belirleyen bir takvimi içerecektir. (Kaynak: Avrupa Komisyonu - Carbon Border Adjustment Mechanism (europa.eu)

 

Bilgilerinize arz/rica ederim.

 

Saygılarımla,