• Home
  • |
  • IMO Bulletin

Haziran 2018

Akdeniz'de SOx Emisyon Kontrol Bölgesi oluşturmak amacıyla yeni bir çalışma başlatılıyor

Akdeniz'de gemilerden kaynaklanan sülfür oksiti (SOx) sınırlamak amacıyla bir Emisyon Kontrol Bölgesi (ECA) oluşturmanın faydalarını, maliyetlerini ve fizibilitesini değerlendirecek olan yeni bir çalışma, ECA'nın Akdeniz çevresinde yaşayan insanların sağlığı için potansiyel faydalarını ve armatörler için maliyetlerini de göz önünde bulundurulacak.

IMO Akdeniz Bölgesel Deniz Kirliliği Acil Müdahale Merkezi (REMPEC), Akdeniz'in ya da Akdeniz'in bazı bölümlerinin MARPOL Ek VI gereğince bir SOx-ECA olarak belirlenmesi imkânını değerlendirmek üzere bahse konu teknik ve fizibilite çalışmasını koordine ediyor.

Dünya çapında şu anda dört tane SOx-ECA belirlenmiş durumdadır: Baltık Denizi Bölgesi, Kuzey Denizi Bölgesi, Kuzey Amerika Bölgesi (Birleşik Devletler ve Kanada'nın dışındaki belirlenmiş kıyı alanlarını kapsar), Birleşik Devletler Karayip Denizi Bölgesi (Puerto Rico çevresi ve Birleşik Devletler Virgin Adaları). ECA'lar dışındaki alanlarda gemilerde kullanılan yakıtlardaki sülfür limiti halihazırda %3.5 m/m olup, 1 Ocak 2020 itibarıyla % 0.50 m/m'e düşecektir.  ECA'larda ise sülfür limiti %0.10 (m/m)'dir.

Enerji ve Çevresel Araştırma Birlikleri (EERA) öncülüğündeki uluslararası bir konsorsiyum, 2019 baharına kadar tamamlanacak olan bahse konu çalışmayı yürütmek üzere Haziran ayında REMPEC ile anlaşma imzaladı. REMPEC tarafından IMO Deniz Çevresini Koruma Komitesi'ne (MEPC) sunulacak olan çalışmanın finansmanı, Akdeniz Vakıf Fonu (Mediterranean Trust Fund), IMO Entegre Teknik İşbirliği Programı ve İtalya Hükümeti'nin gönüllü katkısından oluşmaktadır. 

REMPEC, BM Çevre Programı (UN Environment – UNEP) işbirliğiyle IMO tarafından yönetilmektedir. REMPEC'in temel amaçları, gemilerden kaynaklanan kirliliğin önlenmesi ve azaltılmasına katkı sağlamak, acil durumlarda kirlilikle mücadele etmek ve Akdeniz'in Deniz Ortamı ve Kıyı Bölgesinin Korunmasına yönelik Barcelona Sözleşmesi'nin taraflarına Anlaşma ve protokolleri gereğince hedeflerine ulaşmaları için destek sağlamaktır. Barcelona Sözleşmesi'ne Taraf Ülkeler: Arnavutluk, Cezayir, Bosna Hersek, Hırvatistan, Kıbrıs, Mısır, Fransa, Yunanistan, İsrail, İtalya, Lübnan, Libya, Malta, Monaco, Karadağ, Fas, Slovenya, İspanya, Suriye Arap Cumhuriyeti, Tunus, Türkiye ve Avrupa Birliği'dir.

Balıkçıların ölümcül kazaları, balıkçı teknesi güvenlik çalışmalarına hız kazandırdı

Kesin rakamlar elde etmek zor olsa da, balıkçılıktaki ölümcül olayların tahmini sayısı yılda 32.000 kişiyi aşmaktadır. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), yaralanan ya da iş hastalıklardan mustarip olan balıkçı sayısının çok daha yüksek olduğunu söylüyor. Ölümcül olayların ve kazaların balıkçı aileleri, balıkçı mürettebatı ve balıkçı toplulukları üzerinde önemli etkileri vardır. Bu karamsar durum, 10-13 Haziran tarihlerinde Kanada'da düzenlenen Beşinci Uluslararası Balıkçılık Endüstrisi Emniyet ve Sağlık Konferansı'ndaki (iFish5) konuşmaların arka planını oluşturmuştur.

Konferansta, IMO'dan Sandra ALLNUTT, IMO'nun balıkçı teknesi emniyeti konusundaki çalışmalarını özetledi ve balıkçı teknesi emniyeti hakkındaki 2012 Cape Town Sözleşmesi'nin daha fazla ülke tarafından onaylanması gerektiğini vurguladı. Cape Town Sözleşmesi, uzunluğu 24 metre ve üzerinde olan balıkçı gemilerinin sağlamlığı, inşası ve denize elverişliliği ile ilgili zorunlu uluslararası şartların yanı sıra, can kurtarma araçları, iletişim cihazları ve yangından korunma gerekliliklerini de kapsıyor.

ALNUTT ayrıca, IMO tarafından FAO ve ILO işbirliğiyle geliştirilen, 2005 Balıkçıların ve Balıkçı Teknelerinin Emniyeti Kodu (Bölüm A, tüm balıkçı tekneleri için;  Bölüm B, 24 metre ve üzerindekiler için), 2005 İsteğe Bağlı Kılavuzlar (12 metre ve üzerindeki fakat 24 metrenin altındaki balıkçı tekneleri) ve Emniyet Tavsiyeleri (12 metreden kısa balıkçı tekneleri)  gibi kılavuz ve tavsiye tedbirleri de özetledi.

Konferansta, dünya ticaret gemisi filosundaki yaklaşık 1,6 milyon denizcinin, dünya çapındaki yaklaşık 40 milyon balıkçıya göre, zorunlu uluslararası emniyet ve sağlık sözleşmelerinden ve anlaşmalarından daha iyi faydalandıkları ifade edildi.

Balıkçılık sektöründe çalışan 160'dan fazla sağlık ve emniyet profesyoneli ve 26 ülkeden araştırmacının katıldığı Beşinci Uluslararası Balıkçılık Endüstrisi Emniyet ve Sağlık Konferansı; Kanada'daki Memorial Üniversitesi; Birleşmiş Milletler; ABD İş Güvenliği ve Sağlığı Ulusal Enstitüsü (NIOSH) ve BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından ortaklaşa düzenlenmiştir.

Deniz yaşamını gemi gürültüsünden korumak

Gemi gürültüsü, deniz yaşamı üzerinde bilinen olumsuz etkileriyle birlikte, küresel ölçekte sualtı gürültüsünün ana kaynaklarından biri olarak gösterilmektedir. Uluslararası kuruluşlar, devletler ve uzman gruplardan bilim insanları ve araştırmacılar, 18-22 Haziran tarihlerinde Birleşmiş Milletlerin New York'daki Merkezinde okyanuslar ve deniz hukuku hakkında gerçekleştirdikleri resmi olmayan yıllık toplantıda, okyanus gürültüsünün balinalar ve yunuslar gibi türler üzerindeki zararlı etkileri de dâhil olmak üzere gürültü hakkındaki en güncel bilgileri paylaştılar.

Bu yılki toplantının teması "Antropojenik (insan kökenli) su altı gürültüsü"ydü. IMO'dan Stefan MICALLEF ve Fredrik HAAG, IMO'nun gemi gürültüsüyle ilgili bugüne kadar olan çalışmalarını özetledi. MICALLEF, IMO'nun gemilerdeki gürültüyü azaltmak için zorunlu bir yasayı ve ayrıca ticari gemilerden kaynaklanan su altı gürültüsünü azaltmayı amaçlayan isteğe bağlı kılavuzları kabul ettiğini belirtti. Özel Hassas Deniz Alanları'nda (Particularly Sensitive Sea Areas) gemi rotalama tedbirleri gibi diğer tedbirlerin, yerel gemi gürültüsünün azaltılmasına yardımcı olabileceği ifade edildi.

Konferansta gürültü ayrıca, deniz çevresinin atıklardan ve diğer maddelerin dökülmesinden kaynaklanan kirlilikten korunmasına ilişkin Londra Sözleşmesi ve Protokolü'nün işleyişi bağlamında da tartışılmıştır.

IMO Deniz Çevresini Koruma Komitesi, Üye Devletleri gemi gürültüsünü ve gürültünün deniz yaşamı üzerindeki etkilerini anlamaya, bu konudaki deneyimlerini paylaşmaya ve olası hafifletme önlemlerini ortaya koymaya teşvik etmektedir.

Bu sene Dünya Denizciler Günü kampanyasının odak noktası "Denizcilerin Refahı" oldu

 

Gemiadamlarının denizde adil muameleden ve kaliteli yaşamdan yararlanma hakları "Denizcilerin Refahı" temalı bu yılki Denizciler Günü kampanyasının odak noktasıydı. IMO Genel Sekreteri Kitack LIM, "25 Haziran'da kutlanan 2018 Denizciler Günü, yüksek refah standartlarını savunmak için bir platform oluşturacak ve denizcilik şirketlerine denizciler için iyi çalışma koşulları sağlayarak denizcilerin refahına nasıl olumlu katkı sunduklarını gösterme fırsatı sağlayacaktır" dedi.

Bu seneki kampanyada, denizcilerin haklarını bilip bilmediklerine ve bu hakların gerçek hayatta uygulanıp uygulanmadığına dair denizcilerden geribildirim alınmasını amaçlayan kısa bir anket de yer aldı.  Anket ile toplanan veriler, IMO Üye Devletleriyle paylaşılacak ve böylece denizciler ve hükümetler arasında doğrudan bir iletişim hattı oluşturulacaktır. Denizciler https://survey.sogosurvey.com/survey.aspx?k=SsQQVPUUsSsPsPsP&lang=0&data= linki üzerinden ankete katılabilir ve desteklerini online olarak gösterebilirler: #SupportSeafarersWellbeing

IMO ayrıca denizde iyi bir günün (#GoodDayAtSea) nasıl olduğunu dünyaya göstermek amacıyla bir fotoğraf yarışması da başlattı. Tüm denizcilerin katılımına açık olan söz konusu fotoğraf yarışması 31 Temmuz 2018 tarihinde sona erecektir. Yarışma hakkındaki bilgilere https://dayoftheseafarerphotos.imo.org/ internet bağlantısı üzerinden erişilebilmektedir.

"Just In Time"- gemilerden kaynaklanan emisyonların azaltılmasına katkı sağlayabilir mi?

Gemiler bir varış limanına ulaştıklarında, yanaşma yeri bulana kadar saatlerce ya da günlerce demirde bekleyebilir. Bu süre zarfında halen kullanılmakta olan yakıt, limanın hava kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Tam Zamanında (Just In Time- JIT) gemi operasyonları, gemilerden kaynaklanan emisyonların azaltılmasına yönelik çözümün bir parçası olabilir mi?

Bu soru, Düşük Karbonlu Deniz Taşımacılığını Desteklemek üzere Küresel Endüstri Birliği'nin (Global Industry Alliance to Support Low Carbon Shipping - GIA) ve ilgili endüstri paydaşlarının 29 Haziran günü IMO'nun Londra'daki merkezinde gerçekleştirdiği bir yuvarlak masa toplantısında ele alındı. Katılımcılar, hâlihazırda yaygın bir endüstri pratiği olmayan "Just In Time" uygulamasının denizcilik endüstrisinin çeşitli segmentlerine nasıl uygulanabileceğini, uygulamanın anlaşılmasını destekleyecek potansiyel çözümleri ve faaliyetleri de belirleyerek değerlendirdiler.

GIA, denizcilik endüstrisi liderlerini, enerji verimli ve düşük karbonlu deniz taşımacılık sistemini desteklemeleri için bir araya getirmeyi amaçlayan GEF-UNDP-IMO GloMEEP Projesi kapsamında IMO'nun ortaya koyduğu bir kamu-özel ortaklık girişimidir. Önde gelen armatörler, işletmeciler, klas kuruluşları, makine ve teknoloji inşacıları ve tedarikçileri, büyük veri sağlayıcıları, petrol şirketleri ve limanlar, enerji verimliliği teknolojilerinin ve operasyonel tedbirlerin anlaşılması ve uygulanması önündeki engelleri ele alacak yenilikçi çözümleri geliştirmek üzere GIA altında bir araya gelmişlerdir.

Deniz Çöpleri Hakkında Bilgilendirme Çalıştayı

Deniz çöpü; deniz ortamı, ekoloji ve insan sağlığı için önemli riskler oluşturan küresel bir sorundur. IMO, çöplerin gemilerden boşaltılmasını düzenlemek ve ülkelerin insani ve teknik kapasitelerini geliştirmelerine yardımcı olmak gibi tedbirlerle deniz çöpleri sorununu ele almak üzere harekete geçmiş durumdadır.

MARPOL Ek V ve ASEAN (Güneydoğu Asya Uluslar Topluluğu) Bölgesi için Liman Kabul Tesisleri üzerine bir IMO Bölge Çalıştayı, 27-29 Haziran tarihleri arasında Vietnam'ın Ho Chi Minh şehrinde gerçekleştirildi. Çalıştay, deniz çöpü konusundaki farkındalığın artırılmasını ve IMO çöp yönetmeliklerinin gemiler ve liman kabul tesislerinde etkin bir şekilde uygulanmasını amaçlamaktaydı.

Dokuz ülkeden (Kamboçya, Endonezya, Lao Demokratik Halk Cumhuriyeti, Malezya, Myanmar, Filipinler, Singapur, Tayland ve Vietnam)  40'ın üzerinde katılımcı Çalıştaya katıldı ve deniz çöpü yönetimi, MARPOL Ek V'in uygulanması ve liman kabul tesisleri konularındaki bilgilerini derinleştirerek deneyimlerini paylaştılar.

IMO tarafından düzenlenen Çalıştay, Vietnam Denizcilik İdaresi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilmiştir.

IMO, Yönetmelik ve Kılavuzların pratik uygulamasını yerinde izliyor

Filika denetimi, yangın tatbikatları, acil durum jeneratörü eğitimi, nöbet tutmak, yeni arkadaşlıklar, limanlar, profesyonel bağlantılar kurmak, evden ve aileden uzakta çalışmak… Bunlar ve daha fazlası, denizdeki yaşamın parçalarıdır ve IMO'dan Sascha PRISTROM, Monako Maersk isimli ultra büyük konteyner gemisindeki yolculuğunda şu anda bunları deneyimliyor.

PRISTROM, Üçüncü Kaptan olarak katıldığı gemide, IMO yönetmelik ve kılavuzlarının pratik uygulaması hakkında doğrudan bir bakış açısı kazanıyor. Bu uygulama "IMO 70: Mirasımız - Daha İyi Bir Gelecek İçin Daha İyi Deniz Taşımacılığı" teması kapsamında IMO'nun 70. yıldönümü etkinliklerinin ve kutlamalarının bir parçasıdır. Söz konusu tema, mevcut durumu ve geçmişi değerlendirmek için fırsat sunmanın yanı sıra, sürdürülebilir büyümeyi devamlı kılmak için deniz taşımacılığını ilgilendiren şimdiki ve gelecekteki zorlukları da ele alıyor.

PRISTROM, IMO'nun Deniz Güvenliği Bölümü'nde görevlidir. PRISTROM'un denizdeki hayatını tanıtan online fotoğraf galerisi aracılığıyla yolculuğu takip edilebilmektedir. Bugüne kadar yolculuk onu Şanghay'dan Tianjin, Busan ve Ningbo'ya götürdü. Gemi şu anda Süveyş Kanalı üzerinden Avrupa'ya gidiyor.

 

Kaynak: IMO internet sitesi.

http://www.imo.org/EN/MediaCentre/WhatsNew/Pages/default.aspx