Gemi Sahibi Gruplarından Küresel Çaplı Raporlama Planına Destek
ICS'ye üye gemi sahibi grupları, Uluslararası Denizcilik Örgütü IMO'dan gemilerin yıllık yakıt tüketimini kayıt altına alacak zorunlu bir raporlama planını uygulamaya koymasını ve ülkelerin Paris Anlaşması'na göre sundukları "Ulusal Olarak Saptanan Katkılar" (Intended Nationally Determined Contributions) beyanının gemiler için olan bir eşdeğerlisini oluşturmasını istiyor.
Deniz taşımacılığında hâlihazırda gemi enerji verimliliği yönetim planı (SEEMP – Ship Energy Efficiency Management Plan) ve yeni gemi tasarımlarını ilgilendiren enerji verimliliği tasarım endeksi (EEDI – Energy Efficiency Design Index) uygulanıyor. IMO'ya üye devletlerin harç/vergi veya ticaret planı gibi piyasa temelli başka bir kriteri kabul etmeye istekli olup olmadıkları ise henüz kesinleşmiş değil.
Zorunlu bir yakıt tüketimi raporlama mekanizmasının oluşturulması için yapılan öneri bile bazı üyelerin tepkisini çekti. Hindistan bu önerinin ileri bir zamanda değerlendirilmesi gerektiğini söylerken, diğer üye ülkeler buna karşı çıktı. Hindistan ayrıca raporlamanın zorunlu olmaktan çıkarılmasını da talep ediyor ancak ICS ve diğer gruplar bu durumda planı uygulamanın bir anlamı kalmayacağını çünkü isteğe bağlı bir raporlama sistemiyle deniz taşımacılığından kaynaklanan emisyonların tam ve kesin bir tablosunun elde edilemeyeceğini savunuyorlar.
IMO deniz çevresini koruma komitesinin (MPEC) önümüzdeki nisan ayında düzenlenecek toplantısında bir çalışma grubunun hazırladığı rapor sunulacak. Raporda, 5,000 gros tonun üzerindeki gemilerin sahipleri veya işletmecileri konumundaki kişilerin, yakıt tüketimini ve yıl boyunca taşınan kargo miktarını saptamak için bir metrik sistemi rapor etmelerini sağlayacak bir planın çerçevesi çiziliyor.
ICS, hassas verilerin dikkate alınmasını memnuniyet karşılıyor ve bu planın 2018'e kadar gerçekleştirilmesini umut ediyor.
ICS'ye göre küresel çaplı bir raporlama sisteminin kurulması, UNFCCC Paris Anlaşması'nda gemilerden bahsedilmese de, deniz taşımacılığının bu anlaşmaya uygun olarak çevrenin korunmasında rol oynamaya devam edeceğine dair açık bir mesaj verilmesine yardımcı olacaktır.
ICS'nin IMO deniz çevresini koruma komitesine sunacağı ikinci bir çalışma ise tüm uluslararası denizcilik sektörünü CO2 emisyonları açısından bağlayan bir "IMO Sorumluluğunda Planlanan Katkılar" beyanının hazırlanmasına yönelik. ICS, bu beyanın Birleşmiş Milletler'e üye devletlerin 2020'de yürürlüğe girecek Paris Anlaşması'na taraf olmaları sonucu taahhüt ettikleri "Ulusal Olarak Saptanan Katkılar" beyanını çağrıştıracağını düşünüyor.
ICS'nin dikkat çektiği bir diğer husus ise deniz taşımacılığını karbondan arındırma çalışmalarının detaylı olarak tartışılması gerektiğidir.
IMO deniz çevresini koruma komitesine yapılan ICS açıklamasında, "ICS olarak, küresel ekonomiyi oluşturan farklı alanların (uluslararası deniz taşımacılığı da buna dâhil) karbondan arındırma süreçlerini farklı hızlarda tamamlaması gerekliliğinin Paris Anlaşması'nda kabul edildiğini belirtmek istiyoruz. Paris Anlaşması'nın bu özelliğinin uluslararası denizcilik sektörünün CO2 emisyonlarını azaltmasına yönelik kararlaştırılan her türlü taahhütte tam olarak yansıtılması önemlidir," denildi.
Kaynak: 19 Şubat 2016 tarihli Lloyd's List haberi.