DTO 2009 KASIM AYI AB BÜLTENI

19.11.2009 4953 DTO AB Kasım Bülteni Sirküler No: 521 / 2009 DTO AB Bülteni Kasım 2009 AB Havacılık ve Denizcilik sektörlerinde yeni salınım indirimleri hedefledi Avrupa Birliği Çevre Bakanları, 2012 yılından sonrası için post-Kyoto çevre düzenlemelerini görüşmek üzere, Ekim ayı sonunda gerçekleştirdikleri toplantıda, havacılık ve denizcilik sektörlerine özel sera gazı indirim oranlarını belirledi. 7-18 Aralık 2009 tarihleri arasında Kopenhag’da gerçekleştirilmesi planlanan uluslararası görüşmeler öncesinde biraraya gelen AB Çevre Bakanları, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerde iklimle ilgili yapılacak iyileştirilmenin finansmanını da görüştü. Kopenhag görüşmeleri kapsamında diğer global ortaklar ile görüşülmek üzere AB Çevre Konseyi’nin prensipte belirlediği hedefler şu şekilde: ?Havacılık sektöründe, 2020 yılına kadar, 2005 salınım seviyesinden %10 indirim, ?Denizcilik sektöründe, 2020 yılına kadar, 2005 salınım seviyesinden %20 indirim, ?İndirimlerin; piyasa temelli araçlar vasıtası ile, Birleşmiş Milletler’in ilgili düzenleme kurum ve ajansları, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ve Uluslararası Denizcilik Örgütüyle (IMO) ile birlikte yürütülmesi. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nün istenen adımları geçen sene atmaması sebebi ile AB, havalimanlarına iniş yapan ve kalkan uçaklara tek taraflı olarak Birliğin emisyon ticareti sistemine uyum zorunluluğu getirmişti. AB ve ABD arasında ilgili konuda yaşanan gerginlik, AB’nin havacılık salınımları konusunu yeni global düzenleme çerçevesinde ele almasını gerektirdi. Her iki sektörü küresel piyasa araçları ile ilişkilendirerek yeni bir global karbon pazarı oluşturmak isteyen AB, bu sayede finansman sorununa yönelik yeni ödenekler oluşturulmasını da öngörmektedir. AB Çevre Bakanları, sera gazı emisyonlarının azaltılması için gelişmiş ülkelerden, 2050 yılına kadar 1990 seviyesinin %80-95 altına düşen uzun dönemli bir salınım kesintisi hedefi ortaya koymalarını istemektedir. Bakanlar, aynı zamanda 2020 AB salınım kesintisi hedefinin %20’den %30’a çıkarılmasını öngörmektedir. AB’de “Bütünleştirilmiş Denizcilik Yönetişimi” uygulaması devam ediyor ‘Bütünleştirilmiş Denizcilik Politikaları’ başlığı altında ele alınan “Bütünleştirilmiş Denizcilik Yönetişimi” konusunda, Avrupa Konseyi 16 Kasım 2009 tarihinde düzenlemiş olduğu toplantıda; üye devletlerin birleşik denizcilik yönetişiminin uygulanması yönündeki çabalarını takdirle karşıladı. Konsey, söz konusu politikanın yetki ikamesi ve orantılılık ilkeleri gözetilerek devam etmesinin önemine vurgu yaptı. “Entegre Denizcilik Yönetişim” uygulanmasının ilerletilmesi kapsamında Konsey, aynı zamanda Avrupa Komisyonu’nu şu önlemleri almaya davet etti: ?Denizcilik Saha Planlama Yol Haritası’na (MSP) ilişkin istişare sonuçlarının raporlanması ve MSP’nin ekosistem anlayışı çerçevesinde gelişimi ve kullanımının teşvik edilmesi kapsamında 2010 başında girişimlerde bulunulması, ?AB’de denizcilik araştırması altyapısının eşgüdüm içerisinde ve sürdürülebilir gelişimini destekleyecek ve de karar vericilerin bilimsel veri kullanımını teşvik edecek şekilde Denizcilik ve Denizcilik Araştırmaları Yönetişimine ilişkin öneriler getirilmesi, ?Mevcut mali perspektif kapsamında bütünleşmiş bir denizcilik politikası eylemlerinin finansmanı için, 2011 yılına kadar yürürlüğe girecek, gerekli önerilerin sunulması, Denizde enerji üretiminin (denizde rüzgar gücü, dalga gücü, deniz akıntısı ve termo gradyan kaynaklar) teşvik edilmesinin gündeme geldiği toplantıda Konsey, ayrıca; ?Ortak bilgi paylaşımı ile birleşmiş bir denizcilik denetimi anlayışı geliştirilmesinde atılan adımları memnuniyetle karşılamıştır. ?Akdeniz’deki deniz alanları ve kıyı bölgelerinin yönetişimi için diyalog ve işbirliğinin geliştirilmesi için çağrıda bulunmuştur. ?Üye devletleri, bölgesel deniz tabanlarına yönelik stratejik bir yaklaşım geliştirmeye davet etmiştir. ?Kuzey Kutbu AB politikası için gelecek girişimler kapsamında önerilerde bulunmuştur. Çevre Kıyı Bölgeleri Konferansı (CPMR) Deniz Otoyollarının Tekrar Gündeme Getirilmesini İstedi CPMR, deniz otoyolları projesinin hayata geçirilmesi için, trans-Avrupa ulaştırma ağının (TEN-T) revizyonu kapsamında Şubat 2010’da Saragossa şehrinde düzenlenecek bakanlar seviyesindeki konferans öncesi çağrıda bulundu. 160 kıyı bölgesinden oluşan topluluk, TEN-T programının öncelikli olarak Avrupanın bölgelerini birbirine bağlayan deniz otoyolları projesini ele almasını istiyor. Avrupa’nın ücra köşelerinde kalan bölgeler ile deniz kıyı bölgelerinin izolasyon ve zayıflıklarının giderilmesi gerektiğini vurgulayan CPMR TEN-T Grubu Başkanı Marcelino Iglesias Ricou, lojistik ilerleme ve çok modüllü ulaştırmanın öneminin altını çizdi. Ricou, global ekonomi zamanında, “ürünlerin zaman ve maliyet etkin dağıtımının yapılması” önemine değinerek, çok modüllü iletişim sistem inşasının aynı zamanda lojistik bir platform ile desteklenmesi gerektiğini ekledi. Deniz otoyollarının ancak Avrupa Komisyonu’nun Marco Polo programını değiştirmek suretiyle, yeni ödenek ayrılması durumunda gerçekleştirilebileceğini ifade eden CPMR, Avrupa Birliği’ni bu yönde girişimlerde bulunmaya davet etti. Çevre Konseyi, AB üye devletlerini Gemi Geri Dönüşüm Hong Kong Sözleşmesini onamaya çağırdı 21 Ekim tarihinde biraraya gelen AB Çevre Bakanları, AB üye devletlerinin, Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) tarafından Mayıs ayında benimsenen “Uluslararası Emniyetli ve Çevreci Gemi Geridönüşüm Hong Kong Sözleşmesi’ni” imzalayarak kabul etmelerini istedi. IMO Konvansiyonu’nun uygulamaya konulmasının öncelik olduğunu vurgulayan AB Bakanları, sözleşmenin yürürlüğe girmesinden önce, gerektiği takdirde Avrupa Birliği’nin, Avrupa bayrağı taşıyan eski gemiler ile Avrupa firmalarının üçüncü ülkelerde sahip olduğu gemi sökümlerine yönelik bir Avrupa Stratejisi benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda, AB Çevre Bakanları, Avrupa Komisyonu’nun 2008 yılı Kasım ayında yayımlamış olduğu Avrupa Stratejsine destek vermiş oldu. Hong Kong Sözleşmesi’nin uygulanmasına yönelik Avrupa düzenlemesinin önemini vurgulayan Çevre Konseyi, uygulamanın gecikmemesi için Komisyon’dan farklı olasılıkların gözden geçirilmesi sureti ile bir çalışma gerçekleştirmesini istedi. Konsey; bir yasa tasarısı hazırlanması çerçevesinde Komisyon’dan, öncelikle mali, ekonomik, sosyal ve çevre fayda analizlerinin yapılmasını ve küresel ekonomik krizin dikkate almasını talep etti. Ayrıca, Hong Kong Sözleşmesi ile Basel Konvansiyonu ve atık transferiyle ilgili Topluluk bildirisi arasındaki ilişkinin değerlendirmesini ve 2010 yılında bu konuda bir rapor hazırlamasını için çağrıda bulundu. Konsey aynı zamanda gemi taşımacılığı sektöründeki aktörleri global ölçekte işbirliğine ve gönüllülük esasına dayanan önlemler almaya davet etti. Uluslararası Kamu Taşımacılığı Birliği (UITP), İç Su Yolu ve Denizlerde Seyreden Gemi Yolcu haklarına ilişkin Taslak Yönetmelik için Olumlu Görüş Bildirdi (UITP), AB Ulaştırma Bakanlarının, iç suyolu ve denizlerde seyreden gemi yolcu haklarına ilişkin taslak yönetmelik üzerinde 09 Ekim 2009 tarihinde sağladığı siyasi uzlaşıyı memnun edici bir gelişme olarak nitelendirdi. UITP, mevzuat kapsamına ilişkin yeni tanım çerçevesinde iç suyollarında hizmet veren birçok kamu ulaştırma hizmetinin yeni mevzuat yükümlülükleri dışında tutulmasını memnuniyetle karşıladı. Avrupa Komisyonu tarafından deniz yolcuları ile otobüs ve diğer kara taşıtı yolcularının haklarının güçlendirilmesi amacıyla hazırlanan 2 yasa önerisini destekleyen UITP, ilgili yasaların yürürlüğe girmesi halinde kamu taşımacılığı sektöründe bazı belirsizliklerin oluşabileceğine de dikkat çekiyor. İkinci yasa önerisi, farklı taşımacılık metodlarının, temel olarak bölgesel ve yerel ulaşım hizmetleri ile bağlanması sureti ile entegre bir ağın oluşturulmasını öngörmektedir. Söz konusu ulaşım şebekelerinin halihazırda yerel ve bölgesel otoritelerin sorumluluğu altında olduğunu belirten UITP, yaptığı basın açıklamasında; otobüs ve diğer kara taşıtı yolcularıyla ilgili taslak yönetmelikten şehiriçi, banliyö ve bölgesel ulaştırma hizmetlerinin de çıkarılmasını talep etti. UITP, Uluslararası Ulaştırma Birliği (ITU) ile aynı görüşü paylaşarak, toplu taşıma yolcularının gerekleri konusunda yerel, ulusal ve bölgesel mercilerin daha yetkin olacaklarını savunuyor. AB Baltık Denizi Stratejisi Onaylandı Baltık Denizi Stratejisi AB tarafından son Avrupa Konseyi’nde onaylandı. Çevre başta olmak üzere, ekonomik başarının kuvvetlendirilmesi, sosyal ve kıtasal uyum, rekabet gibi bölgesel konulara ortak bir çözüm bulunmasına yönelik olan bu stratejiye ilişkin olarak Konsey, Avrupa Komisyonunu en geç 2011 Haziranı’na kadar bir rapor hazırlamaya davet etti. AB’nin Yeni Lizbon Antlaşması 27 üye ülke tarafından onaylandı AB’nin iç dinamikleri ile olduğu kadar, Türkiye’ye de dahil olmak üzere AB’nin genişleme sürecinin sağlıklı bir biçimde devamı ile de yakından ilintili olan Lizbon Antlaşması için Çek Cumhuriyeti’nin de desteği sağlandı. İkinci Dünya Savaşı sonrasında ülkeden sınır dışı edilen Alman nüfusun Çek Cumhuriyeti aleyhine getirebileceği mülk taleplerinden çekinen Çek Cumhuriyeti, bu sebepten, Lizbon Antlaşması’nın bir bölümünü oluşturacak olan İnsan Hakları Şartı’na yönelik endişeler taşımakta ve Lizbon Antlaşması yasama sürecini tıkama riski taşımaktaydı. Ancak, AB tarafından Çek Cumhuriyeti’ne İnsan Hakları Şartı’ndan muafiyet tanınması ile bu engel aşıldı. 03 Kasım 2009 tarihinde Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus Lizbon Antlaşmasını imzaladı ve Antlaşmanın 27 AB Üye Devleti tarafından onaylanma süreci tamamlandı. AB liderlerinin 19 Kasım’da düzenlemesi beklenen olağanüstü zirve ardından yeni Lizbon Antlaşması’nın 01 Aralık 2009 tarihinde yürürlüğe girmesi bekleniyor. İspanya AB Dönem Başkanlığı Türkiye katılım sürecini destekleyecek Avrupa Çalışmaları Enstitüsü (CEU), Real Elcano Enstitüsü ve Alternativas Vakfı tarafından Madrid’de düzenlenen “İspanya’nın AB Dönem Başkanlığındaki Yol Haritası” Konferansı’nda söz alan İspanya’nın AB İlişkilerinden Sorumlu Devlet Sekreteri Diego Lopez Garrido, İspanya’nın AB Dönem Başkanlığı kapsamında Türkiye ile yeni müzakere başlıklarının açılacağını belirtti. Garrido konuşmasında, “Bu önemli bir konu ancak Türkiye’nin AB’ye tam üyelik müzakereleri tescil edilmiş bir konudur. Türkiye Avrupalıdır. İspanya, AB dönem başkanlığı süresince Türkiye ile müzakerelerde yeni fasıllar açmaktan yanadır. Ama, aynı zamanda Türkiye de Kopenhag kriterleri gibi üzerine düşenleri yerine getirmelidir” dedi. İspanya Ocak 2010 – Haziran 2010 tarihleri arasında AB’nin dönem başkanlığı yürütecek. İspanya, dönem başkanlığı sırasında ayrıca Lizbon Antlaşması, küresel ekonomik çalkantı, iklim değişikliği, enerji, yasa dışı göç ve AB’nin başta ABD, Rusya, Japonya ve Kanada olmak üzere diğer ülkeler ile gerçekleştireceği ikili ilişkilere yoğunlaşacak. AB, KKTC’ye mali yardımı 2010 yılına erteledi AB tarafından Annan Planı’nı takiben KKTC’ye yönelik olarak 2004 yılında hazırlanan ve 2006 yılında uygulamaya konan toplam 259 milyon Euro değerindeki mali yardımın 2009 yılına ait 42 milyon Euroluk bir kısmı 2010 yılına kaydırılırdı. Yardımın gecikmeler sebebiyle ertelendiğini ve herhangi bir kesinti olmaksızın yardımın gerçekleştirileceğini açıklayan Avrupa Komisyonu sözcüsü Amadeu Altafaj Tardio, mali yardımın askıya alındığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Halihazırda, toplam yardımın %15,2lik bir kısmına tekabül eden 38,5 milyon Euro yardım hayata geçirilmiş bulunuyor. Öte yandan, Kıbrıs’daki müzakerelere katkıda bulunmak için İngiltere, müzakerelerin çözüme ulaşması halinde Kıbrıs’daki İngiliz üssü topraklarının bir bölümünü Birleşik Kıbrıs’a vermeye hazır olduklarını KKTC’ye bildirdi. Kıbrıs’da İngiltere’ye ait olan toplam 254 km2’lik alan içerisinden 116 km2’lik bölümünün Birleşik Kıbrıs’a verilmesi öngörülüyor. GKRY tarafıdan olumlu karşılanmayan benzer bir teklif İngiltere tarafından Annan Planı sürecinde de ileri sürülmüştü. AB, Post-Kyoto döneminde gelişmekte olan ülkelere yapılacak yardım kapsamında karar aldı AB Üye Devletleri 29-30 Ekim Zirvesinde gelişmiş ülkeler tarafından gelişmekte olan ülkelere 2020 yılına kadar her yıl 100 milyar Euro yardım yapılması hususunda görüş birliğine vardırlar. Söz konusu yardımın üçte birinin AB Üye Devletleri tarafından karşılanması planlanıyor. Ancak AB’nın kararının uygulanması diğer gelişmiş ülkelerin Kopenhag’da 7-18 Aralık 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecek BM İklim Konferansı sonucu verecekleri taahhüde bağlı. BM İklim Konferansı’na az bir süre kala AB, 23 Kasım 2009 tarihinde Çevre Konseyi olağanüstü toplantısı düzenleyerek, Üye Devletlerin Çevre Bakanlarını bir araya getirme kararı aldı. Henüz toplantının gündemi oluşturulmadıysa da Konsey’in bağlayıcı herhangi bir karar alması da beklenmiyor. AB ve Türkiye Göç konusunda İşbirliği Yapıyor 05 Kasım 2009 tarihinde Ankara’da bir araya gelen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Jacques Barrot ve İsveç Göçten sorumlu Bakanı Tobias Billström bir basın açıklaması yaparak Türkiye ve AB’nin göç ile ilgili ortak sorunlarına aşılmasına yönelik işbirliğinin geliştirileceğini duyurdu. İşbirliği özellikle dolaşım, göç, sığınma ve vize konularına ilişkin düzenli iletişimin kurulması, toplumların birbiri ile temasını teşvik edecek şekilde vize politikalarında işbirliğinin kuvvetlendirilmesi konularına yoğunlaşacak. Avrupa Komisyonu ise, hizmet sunmak üzere AB’ye giriş yapacak Türk vatandaşlarının AB’ye vizesiz girişine değinen ve Avrupa Adalet Divanı tarafınca alınan Sosyal/Savatlı kararına saygı gösterildiğini ve bu çerçevede orijin ve transit üçüncü devletlerle anlaşmalar ve Türkiye ile Frontex arasında çalışma anlaşmaları yapılmasına ilişkin teknik seviyede girişimler gibi adımların atıldığını açıkladı. AB, yasadışı göç, sınır kontrolü ve insan ticareti konularında teknik ve mali yardımı değerlendirmeye hazırlanıldığını aktardı. Ajanda 6 Kasım -AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi -AB-Hindistan Zirvesi - AB’nin Kültür İşleri Komitesi -Genişleme Grubu toplantısı 9 Kasım -Euro Grubu toplantısı -AB Bütçe Komitesi 10 Kasım -AB’nin Ekonomi ve Mali İşler Bakanları Konseyi -AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi 11 Kasım -Avrupa Parlamentosu Genel Kurul toplantıları (11–12 Kasım) -Coreper I -Coreper II -AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi -AB-Ukrayna arasında Siyasi İşler Genel Direktörleri toplantısı 12 Kasım -Coreper II -Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu -İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt’in AP Genel Kurulu’na katılımı 13 Kasım -Coreper I 16 Kasım -AB Genel İşleri ve Dış İlişkiler Konseyi -AB’nin Askeri Komitesi Çalışma Grubu 17 Kasım -AB Genel İşleri ve Dış İlişkiler Konseyi 18 Kasım -AB-Rusya Zirvesi -Coreper I -Coreper II -AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi 19 Kasım -AB’nin Tarım ve Balıkçılık Konseyi --AB’nin Ekonomi ve Mali İşler Bakanları Konseyi -AB’nin Askeri Komitesi Çalışma Grubu 20 Kasım -AB’nin Tarım ve Balıkçılık Konseyi -AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi 23 Kasım -AB’nin Çevre Konseyi -Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu (23-26 Kasım) 24 Kasım -AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi 25 Kasım -Coreper I -Coreper II 26 Kasım -AB’nin Eğitim, Gençlik ve Kültür Konseyi (26-27 Kasım) 27 Kasım -AB’nin Eğitim, Gençlik ve Kültür Konseyi -AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi 30 Kasım -AB’nin Adalet ve İçişleri Bakanları Konseyi -AB’nin İstihdam, Sosyal Politikalar, Sağlık ve Tüketici Hakları Konseyi 1 Aralık -AB’nin Adalet ve İçişleri Bakanları Konseyi -AB’nin İstihdam, Sosyal Politikalar, Sağlık ve Tüketici Hakları Konseyi -AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi 2 Aralık -AB’nin Ekonomik ve Mali İşler Konseyi -Coreper I -AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi 3 Aralık -AB’nin Rekabet Konseyi -AB’nin Siyasi ve Güvenlik Komitesi Bilgilerinizi arz ve rica ederiz. Saygılarımızla, Murat TUNCER Genel Sekreter Dağıtım: Gereği : Bilgi: Tüm Üyelerimiz (Web) - YK Başkan ve Üyeleri - YK Yedek Üyeleri