Ekim 2018

?Akdeniz'de sürdürülebilir deniz taşımacılığı için işbirliği yapılıyor

IMO Akdeniz Bölgesel Deniz Kirliliği Acil Müdahale Merkezi (Regional Marine Pollution Emergency Response Centre for Mediterranean –REMPEC), AB tarafından finanse edilen SAFEMED IV Projesinin Ürdün'de gerçekleştirilen bir toplantısında, 2019 teknik destek faaliyetlerini Avrupa Deniz Emniyeti Ajansı (European Maritime Safety Agency –EMSA) ile beraber düzenlemeyi kararlaştırmıştır.

EMSA, proje yararlanıcılarının teknik destek ihtiyaçlarını vurguladığı sunumlarının ardından, 2019 yılının sonuna kadar öngörülen proje faaliyetleri üzerinde anlaşmaya varmıştır. REMPEC Akdeniz'deki faaliyetlerini EMSA'nın liman kabul tesisleri, gemi emisyonları ve ulusal balast suyu yönetimi stratejileri gibi konular hakkındaki eylemleri ile koordine edecektir.

EMSA tarafından yönetilen SAFEMED projesi kapsamında 8 güney ve doğu Akdeniz ülkesine ve bölgesine* teknik destek sağlanmaktadır. Bahse konu proje ile; Akdeniz'de bayrak ve liman devleti kapasitesini, deniz taşımacılığında insan faktörünü, gemi ve liman güvenliğini ve deniz çevresini koruma faaliyetlerini geliştirmek amaçlanmaktadır.

REMPEC, IMO'nun emniyetli ve sürdürülebilir deniz taşımacılığını teşvik etme aracı olarak bölgesel işbirliğine sıkı bağlılığını vurgulayarak, özellikle deniz çevresini koruma ile ilgili olan birçok SAFEMED IV faaliyetine katılmaktadır. Söz konusu katılım; hava kirliliği kontrolü ve enerji verimliliği düzenlemeleri, balast suyu yönetimi ve petrol sızıntısı müdahalesi ve işbirliği sözleşmeleri de dâhil olmak üzere IMO'nun Akdeniz'deki çevre sözleşmelerini onaylamaları ve uygulamaları adına devletlere yardım etme konusunda REMPEC'in çalışmalarını tamamlar niteliktedir.

*Cezayir, Mısır, İsrail, Ürdün, Lübnan, Libya, Fas ve Tunus. Filistin de birer proje yararlanıcısıdır.

IMO, sera gazı emisyonlarına dikkat çekiyor

Gemilerden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması hakkındaki IMO'nun başlangıç stratejisine yönelik tamamlayıcı eylemleri geliştirmek amacıyla oturumlararası bir çalışma grubu, 15 Ekim tarihinde IMO genel merkezinde toplandı. Bu yıl Nisan ayında yürürlüğe giren söz konusu başlangıç stratejisi, uluslararası denizcilikten kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılması ve bu yüzyılda mümkün olan en kısa sürede söz konusu emisyonların aşamalı olarak ortadan kaldırılmasına yönelik bir vizyon ortaya koymaktadır. Bahse konu strateji, yenilikçi enerji tasarruflu teknolojileri ve düşük veya sıfır karbonlu yakıtları geliştirecek olan yatırımları teşvik etmek için denizcilik sektörüne ve sektör paydaşlarına net bir yol göstermektedir. IMO Genel Sekreteri Kitack Lim açılış oturumunda 'Şimdi yeni bir sayfa açmanın ve IMO'nun başlangıç stratejisini uygulamaya hep beraber girişmenin tam vakti.. Bu hafta, Başlangıç Stratejisinin vizyon, ilke ve kararlılık düzeyi ile uyumlu olarak net bir program oluşturmak adına harekete geçmeye teşvik edilmektesiniz.''

Bahse konu oturumlararası toplantıya Norveç'ten Sveinung Oftedal başkanlık etti.

IMO, Tam Zamanında operasyonların önemini vurguluyor

IMO GloMEEP Küresel Endüstri İttifakı (Global Industry Alliance -GIA) üyeleri tarafından yürütülen çalışmalarda; gemilerin, limanların dışında demir atmış vaziyette bekleme sürelerini azaltmanın gemi emisyonlarını önemli derecede düşürebileceği ifade edilmektedir.  Gemiler, demir atmış vaziyette saatlerce veya günlerce bekleyebilirler fakat gemilere özellikle limana varıştan önceki son 12 saat içerisinde demirleme yerlerinin uygunluğu hakkında düzenli güncellemelerin yapılması gemi ve liman emisyonlarında ciddi bir düşüş sağlayabilmektedir.

'Tam Zamanında' (Just-In-Time) gemi operasyonları uygulamak, gemilerin önceden haber alması ve böylelikle limana varış zamanlarını planlayabilmesi anlamına gelmektedir. Bu durum, gemilerin hızını düşürmesine imkân vererek yakıt maliyet tasarrufu ve deniz taşımacılığında daha fazla karbon ayak izi azaltımı sağlayabilir. GIA, Tam Zamanında gemi operasyonlarını küresel bir gerçeklik haline getirmek için gemiler, liman yetkilileri, terminal işletmecileri dâhil olmak üzere bütün paydaşlar tarafından alınabilecek önlemleri belirlemek üzere bahse konu operasyonların uygulanması önündeki operasyonel ve sözleşmeden doğan engelleri araştırmaktadır.

15-19 Ekim tarihleri arasında IMO Genel Merkezinde gerçekleştirilen Gemilerden Kaynaklanan Sera Gazı Emisyonlarının Azaltılmasına dair IMO Oturumlararası Çalışma Grubu toplantısı esnasında "Tam Zamanında" kavramını açıklayan bir GIA videosu gösterildi. Videoya buradan, ''Tam Zamanında'' ve uygulanmasına yönelik engeller hakkındaki sunumlara ise buradan ulaşılabilmektedir.

GIA; GEF-UNDP-IMO GloMEEP Projesi çerçevesinde oluşturulan bir IMO kamu-özel sektör ortaklık girişimidir. Bu bağlamda GIA, enerji verimliliği ve düşük karbonlu deniz taşımacılığı sistemini desteklemek için denizcilik sektörü liderlerini bir araya getirmektedir. Önde gelen armatörler ve operatörler, klas kuruluşları, makine ve teknoloji üreticileri ve tedarikçileri, büyük veri sağlayıcıları, petrol şirketleri ve limanlar, enerji verimli teknolojilerini kullanımı ve uygulanmasına ve operasyonel tedbirlere yönelik yaygın engelleri ele almak adına yenilikçi çözümleri belirlemek ve geliştirmek üzere GIA altında bir araya geldi.

IMO, sorumluluk sözleşmeleriyle ilgili Ankara'da bir çalıştay düzenledi

IMO'nun sorumluluk ve tazmin rejiminin onaylamasına ve yürürlüğe girmesine destek vermek amacıyla, Türk hükümetine ve sektör yetkililerine yönelik bir çalıştay düzenlendi*. Ankara Üniversitesi Deniz Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi yüksek lisans programı kapsamında 22-26 Ekim tarihleri arasında Ankara Üniversitesi'nde gerçekleştirilen bahse konu etkinlikte, her bir sözleşmenin ulusal yasaya eksiksiz bir şekilde aktarılmasını sağlamak için sözleşmelere ait özel şartlara odaklanıldı.

Rejim; kirlilik olayları, enkaz kaldırma, yolcu ve bagaj taşınması gibi hususları kapsayarak bir deniz kazası durumunda hayati koruma sağlamaktadır. Ülkelerin, bahse konu rejimden faydalanabilmesi için kuralları ve düzenlemeleri onaylaması ve yürürlüğe koyması gerekmektedir.

Ulaştırma Bakanlığı'ndan, Türk Deniz Kuvvetleri'nden ve ulusal armatörler birliklerinden temsilciler de çalıştayın katılımcıları arasındaydı. Söz konusu çalıştay, IMO ve Uluslararası P&I Kulüpleri Grubu sunumlarından oluşmaktaydı.

*enkaz kaldırma, kurtarma, tehlikeli ve zararlı maddelerin taşınması, yolcular, petrol kirliliğine dair yasal sorumluluk (International Convention on Civil Liability for Oil pollution –CLC), ödenek, Bunker Sözleşmesi ve sorumluluk sınırlaması konularını kapsayan anlaşmalar.

IMO, Akdeniz'de kükürt azaltımı çalışmalarına devam ediyor

1 Ocak 2020 tarihinde, bir IMO düzenlemesi gereğince, gemilerin yakıtlarında izin verilen kükürt oranı küresel olarak yalnızca %0.5 oranına düşürülecektir. IMO'nun Kükürt Emisyonu Kontrol Bölgeleri (Sulphur Emission Control Areas –SECAs) olarak belirlenebilecek özel bölgelere dair bir süreci de bulunmaktadır. SECA'ların içerisinde, kükürt oranı %0.1 olacak şekilde daha temiz yakıt gereklidir. IMO tarafından yönetilen Akdeniz Bölgesel Deniz Kirliliği Acil Müdahale Merkezi REMPEC, Akdeniz Bölgesinde SECA uygulamasının maliyetini ve faydalarını değerlendiren bir çalışmayı yakın zamanda sonuçlandırdı.

Bahse konu çalışmaya göre, Akdeniz'de deniz yakıtlarında kullanılan kükürt içeriğini daha da düşürmek kaydadeğer maliyetler doğuracaktır. Bununla birlikte, bir Akdeniz SECA'sında üretilen daha kaliteli havanın etkisiyle azalan erken doğum ölüm vakaları ve solunum yolu hastalıkları gibi sağlığa ve çevreye ilişkin olumlu sonuçlar SECA'ların maliyetinden daha fazladır.

REMPEC'in çalışması, Akdeniz ülkelerinden ve Avrupa Birliği'nden teknik uzmanlardan oluşan bir komite tarafından incelenecektir. Sonraki müzakereler, Aralık ayında REMPEC'in Malta'daki genel merkezinde gerçekleştirilecek olan bölgesel bir çalıştayda sürdürülecektir.

Kaynak: IMO internet sitesi.

http://www.imo.org/EN/MediaCentre/WhatsNew/Pages/default.aspx