DTO 2006 HAZİRAN AYI AB BÜLTENİ

DTO AB Bülteni Haziran 2006 FİİLİ MÜZAKERELERE DOĞRU… Avrupa Birliği (AB) nihayet Türkiye ile fiili müzakerelere geçiyor. Türkiye-AB arasındaki en üst düzey kurumsal yapı olan Ortaklık Konseyi toplantısının yapılacağı 12 Haziran günü, AB müktesebatının ‘Bilim ve Araştırma’ faslındaki fiili müzakereler başlatılacak. AB Dönem Başkanı Avusturya’ya yakın kaynaklar, Türkiye’nin AB müktesebatının bu faslında, Birlik ile uyumlu olduğunu belirterek, bu başlıktaki müzakerelerin aynı gün içinde açılıp kapatılabileceğini ifade ediyorlar. Ancak AB'nin müzakerelerin ilerlemesini, Türkiye’nin hava ve deniz limanlarını Kıbrıslı Rumlara açması ve reform sürecinin hızlanmasına bağlaması, müzakere sürecinin sonraki evrelerinin sancılı geçeceğinin göstergesi. Reformları Hızlandırın Uyarısı Fiili müzakerelerin başlaması, Türkiye-AB ilişkilerinin yeni bir sürece girmesi açısından önem kazanıyor. Bununla birlikte AB tarafı, Ortaklık Konseyi sırasında, Ankara’ya reform sürecinin geçtiğimiz yıl sonundan beri oldukça yavaşladığı uyarısını muhtemelen getirecek. AB çevreleri, Şemdinli olaylarından beri Türkiye’de artan kutuplaşmayı kaygıyla izlediklerini kaydediyorlar. Brüksel, sivil-asker ilişkileri, Kürt sorunu, dini azınlıkların hakları, yargının bağımsızlığı konularında somut adım beklediğini ifade ediyor. Reform sürecin hızlanmaması durumunda, Fransa’nın başını çektiği bazı AB ülkelerinin, bunu Türkiye ile bütünleşme sürecinin yavaşlatılması için bahane olarak kullanabilecekleri söyleniyor. 5 Senaryo AB’nin Türkiye’ye,‘limanların açılmaması durumunda, bu durumun müzakerelerin geneli üzerinde olumsuz etkisi olacağı’ ihtarını da yapması muhtemel. Brüksel’de limanlar krizinin çözümü için beş ayrı senaryo dolaşıyor. İlk senaryoya göre, AB sorunu merkezi Lüksembourg’da bulunan Avrupa Adalet Divanı’na götürecek. AB çevreleri, bu durumda limanlarını Birlik ülkelerinden birine açmayan Ankara’nın, Gümrük Birliği’ni (GB) ihlal ettiği sonucunun çıkabileceğini belirtiyorlar. AB’nin, Kuzey Kıbrıs ile doğrudan ticaret başlatılması konusunda bir adım atması ise, düşük bir ihtimal olsa da, konuşulan bir başka senaryo olarak öne çıkıyor. Bu adım da Ankara’nın limanlarını Kıbrıslı Rumlara açmasını sağlayabilecek. Üçüncü senaryoya göre AB, limanların açılması konusunda Ankara’ya yıl sonuna kadar tanınan süreyi bir yıl erteleyecek. 35 alandaki müzakerelerin, limanlar konusu ile ilgili olan, Gümrük Birliği malların serbest dolaşımı gibi bazı bölümlerinin askıya alınması ise dördüncü senaryo olarak açıklanıyor. Son olarak ise, Ankara’nın limanlarını açmaması durumunda, müzakerelerin tamamen askıya alınabileceği belirtiliyor. Her ne olursa olsun, Ankara’yı çok kolay geçmeyecek günler bekliyor. Rehn’den Türkiye’ye Uyarı Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu yetkilisi Olli Rehn, Türkiye’nin AB müzakerelerindeki ilerlemesini, ‘hava ve deniz limanlarını Kıbrıslı Rumlara açması ve reform sürecinin hızlanmasına’ bağladı. Rehn, Türkiye’nin AB başmüzakerecisi ve Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan ile geçtiğimiz ay Brüksel’de bir araya geldi. AB yetkilisi basına yaptığı açıklamada, ‘Türkiye limanlarını Rumlara açmazsa, müzakereler askıya alınır mı?’ şeklindeki soruyu yanıtlamadı. Ancak Ankara’ya taahhütlerini yerine getirerek, bir an önce Gümrük Birliği’ni (GB), Kıbrıs’ın da içinde bulunduğu 10 yeni ülkeye genişleten ek protokolün uygulanması gerektiğini belirtti. AB yetkilisi, bu yılın ikinci yarısında açıklanacak Türkiye’ye ilişkin İlerleme Raporu’nun bir önceki yıla oranla çok daha olumlu olması gerektiğine değinerek, bunun için reform sürecinin bir an önce hızlandırılmasını istedi. Babacan ise Türkiye’nin reform sürecinde elinden geleni yaptığını ifade ederek son hazırlanan dokuzuncu reform paketinin de TBMM yaz tatiline girmeden önce Meclis’ten geçeceğini umut ettiğini söyledi. Danıştay Saldırısına AB’den Kınama Danıştay üyelerine yapılan saldırı, AB’de gözlerin bir anda Ankara’ya yönelmesine neden oldu. Avrupa Komisyonu, konuya ilişkin yaptığı resmi açıklamada, ‘Bu korkunç olayı şiddetle kınıyoruz. Aldığımız bilgilere göre, Türk yetkilileri bu katilin adalet önüne çıkarılması ve cezalandırılması için gerekli önlemleri alacaklar.’ denildi. Saldırı, Avrupa Birliği’nin merkezi Brüksel’de yankı bulup şaşkınlıkla karşılanırken, AB çevreleri, “Olay, Şemdinli’den bu yana artan sivil-asker, laikler ve dinciler arasındaki çatışma ortamını tüm açıklığı ile ortaya koyuyor” yorumunu yaptılar. Avrupa Parlamentosu’nun Yeşiller grubu Eş Başkanı Daniel Cohn Bendith, Türk kökenli Alman milletvekili Cem Özdemir ve Hollandalı milletvekili Joost Lagendijk, birlikte yaptıkları basın toplantısında, şiddetin Türkiye’nin demokratik reform sürecini sabote etme amaçlı olduğunu söylediler. AB’den Romanya ve Bulgaristan’a Ek Süre Avrupa Komisyonu, Bulgaristan ve Romanya’ya, 1 Ocak 2007 tarihinde AB’ye üye olabilmeleri için bir an önce çabalarını arttırmaları şartını getirdi. Komisyon, geçtiğimiz ay açıkladığı, ülkelerin üyelik öncesi siyasi ve ekonomik gelişimini değerlendiren raporunda, Ekim ayına kadar Romanya’nın dört, Bulgaristan’ın ise altı alandaki açıklıklarını kapatmalarını istedi. Buna göre ülkelerin özellikle organize suçlarla mücadele, hukuk sisteminin bağımsızlığının sağlanması ve azınlık haklarının korunmasına ilişkin daha fazla çaba sarf etmesi bekleniyor. Komisyon’un Ekim ayının ilk haftalarında açıklayacağı İlerleme Raporları’nda, üyeliğe ilişkin son değerlendirmeler de bulunacak. Gerekli önlemlerin alınmaması halinde, ülkelerin üyeliklerinin bir yıl ertelenmesi söz konusu olacak. AB Petrol Krizine Karşı Önlem Alıyor AB, enerji tüketiminde bio-benzinin kullanımının 2010 yılına kadar % 5,75 oranında arttırılacağı hedefini koyadursun, Fransa yakıt faturasını indirmek için hedeflerini genişletiyor. Fransa Başbakanı Dominique de Villepin, 2015 yılına kadar aralarda bio-benzin kullanımının % 10 oranında arttırılacağını söyledi. Bunun için yaz aylarında, araba üreticilerini, petrol dağıtıcılarını, çiftçileri ve tüketicileri bir araya getirerek, yeni oluşturulacak uygulama planı açıklanacak. İsveç, bio-benzin kullanımı konusunda, AB ülkeleri arasında birinci konumda. Genişleme AB’nin Yararına Oldu Avrupa Komisyonu geçtiğimiz ay hazırladığı, 120 sayfadan oluşan ve Birliğin genişleme sürecini değerlendirdiği çalışma raporunda, 10 yeni ülkenin AB’ye katılımının, hem Birliğe hem de yeni katılan üye ülkelere yarar sağladığı sonucuna vardı. Buna göre, üyelik yeni ülkelerin demokratikleşmesine yardım ettiği gibi AB’nin de ekonomik gelişimine katkıda bulundu. 10 ülkenin kişi başına düşen GSMH’nin oranı 1997 yılında AB’nin ortalamasının % 44’ü iken, bu oran genişleme sonrası % 50’ye yükseldi. Doğu Avrupa pazarlarının açılması sayesinde, AB ülkelerinin bu ülkelerle yaptığı toplam ticaret 1993’da % 56 iken, 2005’de bu oran % 62’ye çıktı. Komisyon, Birlik ülkelerinin çekindiği, Doğu Avrupa’dan batıya göç ihtimalinin ise büyük bir ölçüde gerçekleşmediğinin altını çizerek, AB’nin dört eski üyesinin daha Doğu Avrupalı işçilere kapılarını açma kararını memnunlukla karşıladı. Komisyon’un raporunu değerlendiren Ekonomi ve Para Politikasından sorumlu Komisyon üyesi Joaquin Almunia ve Komisyon’un Genişlemeden Sorumlu üyesi Olli Rehn, geçtiğimiz genişleme sürecini överken, Birliğin Türkiye’yi de içine alan, bundan sonraki genişleme sürecine ilişkin çok daha temkinli bir tavır aldılar. Her iki Komiser de, bu sürecin başarılı olabilmesi için AB’nin buna çok iyi hazırlanması gerektiğine dikkat çektiler. Slovenya Euro’ya Geçiyor, Litvanya İse Beklemek Zorunda Litvanya, AB’nin ortak parası Euro’ya geçebilmek için gerekli şartları yerine getiremezken, Slovenya’ya Euro’ya geçiş için yeşil ışık yakıldı. Litvanya, yüksek enflasyon oranı hariç, Euro’ya giriş kurallarına uyuyor. Ülkenin enflasyon oranı ise, Avrupa Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) tarafından getirilen, % 2,60 oranının çok üzerinde bulunuyor. Avrupa Komisyonu’nun Para Ekonomi ve Para Politikasından sorumlu Komisyon üyesi Joaquin Almunia, Litvanya’nın enflasyon oranının 2006 yılında % 3,5’a çıkmasının olası olduğunu belirtti. Bununla birlikte Almunia, Litvanya’nın ekonomisi en fazla büyüyen Avrupa ülkelerinden biri olmasına da dikkat çekti. Almunia ayrıca, 2005 yılında enflasyonunu % 2,5 oranında tutmayı başaran Slovenya’nın ise, 1 Ocak 2007’de Euro’ya geçebileceği belirtildi. AB’den Üyelerine Alternatif Enerji Kaynaklarına Yönelin Çağrısı Avrupa Komisyonu, AB Üye Devletlerini, enerji kapasitelerini geliştirmeleri için cesaretlendiriyor. Komisyon’un Enerjiden Sorumlu Üyesi Andris Piebalgs, üye ülkelerin enerji kaynaklarını çeşitlendirerek, alternatif enerji kaynaklarına yönelmelerini istedi. Basına konuşan Piebalgs, Rus enerji devi Gazprom’un enerji kapasitesini sorguladı. Avrupa Komisyonu üyesi, Gazprom’un soğuk kış şartlarında iç tüketimi karşılamak için çok daha fazla gaza ihtiyacı olduğunu söyledi. Gazprom’un sözcülerinden Sergei Kupriyanov ise, 30 yılın en soğuk kışı olan geçen yıl bile kapasitenin enerji ihtiyacını karşıladığı belirtti. AB ülkeleri ise enerji kaynaklarını çeşitlendirmenin yollarını arıyorlar. İngiltere Başbakanı Tony Blair, iklim değişikliği ve enerji güvenliği için yeni kuşak nükleer enerji santralini kuracağını açıkladı. AB Toplu Taşımacılıkta Çevreyi Kirletmemenin Yollarını Arıyor AB, hava kirliliği yapmayan hidrojen motorlu toplu taşıtların gelecekte kullanımının artması için çaba gösteriyor. Avrupa Komisyonu’nun, 2003 yılında başlattığı ’Avrupa İçin Temiz Şehir Taşıması’ adlı, Amsterdam’dan Barselona’ya kadar dokuz Avrupa şehrini kapsayan, 27 hidrojenle çalışan otobüslere ilişkin pilot programının sonuçlarını açıkladı. Buna göre, pilot programın iyi geçmesine rağmen, hidrojenli taşıtların kullanılabilmesi için, etkili üretim, tonlarca hidrojenin kullanımı, altyapı konularında bazı eksiklikler olduğu ortaya çıktı. İstihdam Politikasına Katkıda Bulunmaya Çağrı AB’nin 16-18 Mayıs tarihlerindeki 13. ‘İstihdam Haftası’ vesilesiyle, sosyal ortaklar, bölgeler ve şehirler, AB’nin İstihdam Politikalarına daha aktif bir şekilde katılmaya çağrıldı. Düzenlenen panellerde konuşmacılar, genişlemiş AB’nin ekonomisini büyütebilmesi için iş yaratabilme, işçilerini ve kendilerini yeni gelişen iş pazarına uydurabilme kapasiteleri ve gelecekte iş yaratmak için Avrupa’nın ne kadar başarılı olduğu konularını tartıştı. Avrupa Komisyonu’nun İstihdamdan sorumlu direktörü Antonis Kastrissianakis, özellikle Avrupa’nın bazı bölgelerindeki işsizlik sorunu olduğuna değinerek, istihdam pazarında bazı bölgelerin fazla korumacı, bazılarının ise aşırı liberal olmasının, ‘içeridekiler’ ve ‘dışarıdakiler’ problemini yarattığını söyledi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi’nin İstihdamdan sorumlu başkanı Henri Malosse ise, AB’nin eski ülkelerini, Doğu Avrupalı işçilere kapılarını açmaktaki tereddütlerini eleştirdi. Microsoft’un başkanı Umberto Paolicci ise, Avrupa’da 18 milyon işsiz olmasını bir ‘trajedi’ olarak değerlendirdi. İstihdamın desteklenmesi için hükümetlerin iş dünyası ile daha yakın işbirliği olması gerektiğinin altı çizildi. AB Hizmetlerin Liberalleştirilmesinde Uzlaştı AB, hizmet sektöründe ülkelerarası sınırları kaldıran ve sınırsız iş göçünü de önleyen yeni Yönergeyi, uzun süren tartışmaların ardından kabul etti. Avrupa Parlamentosu’nda geçtiğimiz aylarda varılan uzlaşmanın ardından son olarak AB’nin Ekonomi ve Maliye Bakanları da, Yönergeye yeşil ışık yakmaya karar verdiler. Öte yandan Hizmetler Yönergesi AB ülkeleri arasında yine ateşli tartışmalara neden oldu. Örneğin AB’ye yeni katılan Doğu Avrupa ülkeleri, Hollanda ve Lüksembourg, masadaki anlaşma taslağını fazla korumacı bularak, sektörün daha fazla liberalleştirilmesi için ısrar ettiler. Bu ülkeler, ‘üye ülkelerin, kendi çevrelerini, sağlığı ve kamu politikalarını korumak gerekçesiyle, pazarlarını yabancı hizmet sektörüne kapatabilme haklarına ilişkin’ düzenlemenin kaldırılmasını istediler. Ancak bu istekleri kabul edilmedi. AB Anayasası 2009’a Kadar Yürürlüğe Girecek AB Dönem başkanı Avusturya’nın inisiyatifi ile geçtiğimiz ay Viyana’da toplanan AB Dışişleri Bakanları, AB Anayasası’nın 2009 yılına kadar hayata geçirilmesi konusunda uzlaşmaya vardılar. ‘AB’nin Geleceği’ konulu toplantı, AB Bakanlarını bir araya getirdi. İki gün süren toplantılarda, 2007 yılı başında AB Dönem Başkanlığını devralacak olan Almanya’nın bu altı aylık dönemde, Anayasa’nın kabul edilebilmesi için yeni bir öneri masaya getirmesi kararlaştırıldı. 2009 yılında Avrupa Parlamentosu’nun ve Avrupa Komisyonu’nun görev süreleri doluyor. Bu nedenle yeni kurumsal düzenlemelerin o tarihten önce yürürlüğe girmesi isteniyor. Haziran Ayı AB Çalışma Takvimi 12 Haziran - AB-Türkiye Ortaklık Konseyi toplantısı Lüksembourg’da yapılacak Türkiye ve Hırvatistan ile Bilim ve Araştırma faslında fiili müzakerelere başlanacak. - AB Dışişleri Bakanları da ayrıca kendi arasında, Genel İşler Konseyi için bir araya geliyor. 13 Haziran - Avrupa Komisyonu’nun İletişimden Sorumlu Genel Müdürlüğü ve Bölgeler Komitesi’nin birlikte düzenledikleri, bölgesel ve yerel yetkililer ve iletişimden sorumlu direktörler için hazırladıkları toplantı. 15-16 Haziran - AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi Brüksel’de gerçekleştirilecek. - AB G-8 Adalet ve İçişleri Bakanları toplantısı 19 Haziran - AB Tarım ve Balıkçılık Bakanları toplantısı - Avrupa Rekabet Günü 20 Haziran - Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu toplantısı Saygılarımızla, Murat TUNCER Genel Sekreter Dağıtım: Bilgi: Gereği - Meclis Başkan ve Vekili Tüm Üyelerimiz (Web) - YK Başkan ve Üyeleri - YK Yedek Üyeleri