Dünya çok hassas bir süreçten geçiyor. Devletlerarası huzursuzluklar neticesinde her geçen gün giderek artan güvenlik kaygılarını endişeyle takip ediyoruz.  

İsrail'in Gazze saldırıları nedeniyle geçen yıl Ekim ayından itibaren diken üstünde olan Orta Doğu’da, Yemen'de yerleşik bir grubun Kızıldeniz'de ticari gemilere saldırması sonucu tansiyon iyice artarken, ABD ile İngiltere'nin söz konusu gruba ait hedefleri bombalamasıyla bölgede gerilim zirve yaptı. Kızıldeniz’de, sektörümüzü de yakından ilgilendiren saldırıların yarattığı kriz, halihazırda endişe yaratmaya devam ediyor. Bölgenin önemli ülkelerinden İran’ın, Suriye'nin kuzeyi, Irak'ın Erbil kenti, ardından Pakistan'ın sınır bölgelerini füzelerle vurması, akabinde Pakistan’ın da İran'ın Sistan-Belucistan eyaletini 'terör tehdidi' nedeniyle aynı şekilde karşılık vererek misillemede bulunması gerilimi Güney Asya’ya kadar taşıdı. Son olarak ABD'nin, Ürdün-Suriye sınırındaki askeri üssüne yapılan insansız hava aracı (İHA) saldırısı ve 3 ABD askerinin hayatını kaybetmesiyle başlayan gelişmelerde, ABD’nin bu saldırıdan İran’ı sorumlu tutması ve karşılık vereceğini açıklaması, zaten ilişkileri her dönem gergin iki ülke arasında bir çatışma yaşanabileceği endişelerini artırdı.

Ortadoğu’da hal böyleyken Avrupa’da da NATO, Soğuk Savaş dönemi sonrası en büyük askeri tatbikatını yaklaşık 90 bin askerin katılımıyla Rusya sınırlarına yakın bölgelerde başlattı. Tatbikatı “kışkırtıcı” olarak nitelendiren Rusya, bu adımın Avrupa’da savaş riskini artırdığını öne sürdü.

Çok kritik gelişmelerin yaşandığı bir ortamda İsviçre’nin Davos kasabasında her yıl, küresel iş dünyası, hükümet, sivil toplum, medya ve akademi dünyasından seçkin insanların iştirakiyle düzenlenen Davos Zirvesi de bu yıl “Güveni Yeniden İnşa Etmek” ana temasıyla gerçekleştirildi. Birbirinden önemli konuların ele alındığı toplantılar özellikle küresel güvenlik sorunları, istihdam, iklim ve doğa acil durumuyla mücadele, yapay zeka uygulamaları, küresel ticaret, ekonomik büyüme, enerji dönüşümü, teknolojik gelişme ve bozulma, dijitalleşme gibi alanlarda şekillendi, belirsizlik ve hızlı değişim ortamında güveni yeniden inşa etmenin önemi vurgulandı.

Şüphesiz son dönemde yaşadığımız krizlerin küresel ekonomi ve istikrar üzerinde menfi etkileri mevcut ve bu durumun bir an evvel çözüme kavuşması en büyük temennimiz ancak bir gerçek de var ki küresel jeopolitik riskler sonucu artan ekonomik belirsizliklerin artık iş dünyasınca olağan karşılandığını da görüyoruz. Nitekim 2020 yılı başında başlayan pandemi, ardından Rusya-Ukrayna savaşı ve son olumsuzluklara rağmen 2023 yılı ekonomik anlamda beklenenden daha başarılı bir şekilde tamamlandı.  2023 küresel deniz ticareti için de olumlu bir yıl oldu. Küresel deniz ticareti hacimleri yıl genelinde %3,0 artarak 12,4 milyar tona çıkarken, Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle ticaret yollarındaki değişimlerle ton-mil cinsinden ticaret yaklaşık %5 artarak 62,3 trilyon oldu. Küresel deniz ticaretinin 2024 yılında %2,1 ile orta seviyede büyüme göstermesi, belirsizlikler devam etse de Süveyş/Panama kanallarından geçişlerin azalması nedeniyle de ton-mil artışının %2,7 olması öngörülüyor. Dolayısıyla belirsizlik ortamlarının artık normal karşılandığı yeni bir dönemi yaşadığımızı söyleyebiliriz.

Nitekim bizler de bir yandan hızla değişen gelişmeleri takip ederken, Ocak ayında faaliyetlerimize yoğun bir şekilde devam ettik. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Cevdet Yılmaz, 12 Ocak’ta Odamızı ziyaret etti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bakan Yardımcısı Hasan Suver, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Durmuş Ünüvar, Gelir İdaresi Başkanı Bekir Bayrakdar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü Hacı Abdullah Uçan, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Mustafa Bankaoğlu da ziyarete eşlik ettiler. Yaklaşık 4 saat süren çok verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’a, denizcilik sektörü hakkında bilgi sunarken, sektörün önemli sorunları ve çözüm önerilerini iletme fırsatı bulduk. Ziyaretin sonunda Sayın Yılmaz, faydalı bir toplantı gerçekleştirildiği değerlendirmesinde bulunarak, sektörle istişarelerin devamının önemini vurguladı. Bu vesileyle Cumhurbaşkanı Yardımcımıza, sektörümüze yakın ilgisinden dolayı bir kez daha teşekkürlerimi iletmek istiyorum.

Yine Odamızdan bir heyetle, 19-20 Ocak günlerinde Almanya’nın Düsseldorf kentinde düzenlenen, Boot Düsseldorf 2024 Uluslararası Tekne ve Denizcilik Fuarı’na stant açarak katıldık. Bu fuar, alanında dünyanın en önemli fuarlarından biri olarak kabul ediliyor. Ülkemizin dalış turizmini geliştirmek, dalış noktaları ile dalış faaliyetleri ile iştigal eden üyelerimizin tanıtımlarına imkan sağlamak amacıyla dalış firmalarımız Odamız standında alt katılımcı olarak yer aldı. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı da standımızda fuara iştirak ederek, Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı Projesi tanıtımını yaptı. Fuar vesilesiyle Türkiye’nin Düsseldorf Başkonsolosu Ali İhsan İzbul’a da nezaket ziyaretinde bulunma fırsatı elde ettik, Sayın Başkonsolosumuz ile fuara katılım sağlayan Türk firmalarını da ziyaret ettik.   

Odamız, 20 Ocak Cumartesi günü de önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı.  Su ürünleri ve balıkçılık sektöründe yaşanan sorunlar ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu’nun, “İstanbul İli Balıkçılık Sorunları İstişare Çalıştayı”, Meclis Salonumuzda düzenlendi. Meclis Balıkçılık ve Su ürünleri Araştırma Komisyonu Başkanı, İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel ve Komisyon Üyesi Milletvekilleri, İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut, ildeki kamu kurumlarının temsilcileri, öğretim üyeleri ve sektör temsilcilerinin katıldığı çalıştayda, balıkçılık sektörü temsilcileri, komisyon üyelerine yaşadıkları sorunları, istek ve çözüm önerilerini aktarma imkanı buldular.  

Bu ay mübarek üç ayların ikinci kandili olan Miraç Kandili’ni 6 Şubat Salı, üçüncü kandili Berat Kandili’ni ise 24 Şubat Cumartesi akşamı idrak edeceğiz. Mübarek gecelerin ülkemize, İslam alemine sağlık, huzur ve hayırlar getirmesini dilerim.

50 binden fazla insanımızı yitirdiğimiz, 11 ilimizde çok ciddi yıkıma ve tahribata yol açan Asrın Felaketi olarak nitelendirdiğimiz 6 Şubat depremlerinin üzerinden de 1 yıl geçti. Felaketin ardından hızla toparlanmayı başarsak da yaralarımızı sarmaya devam ediyoruz. Çok acı izler bırakan depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle yad ediyorum. Allah, ülkemizi her türlü afetten korusun, milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Kalın sağlıcakla…