UMUT DOLU BİR 2021
Kovid-19 küresel salgınının sağlıktaki ve ekonomideki olumsuz etkileri ile mücadele ettiğimiz bir yılı geride bıraktık. Aramızdan ayrılan denizci büyüklerimize, sektörümüzün duayenlerine ve üyelerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Pandemi ve kısıtlamalar devam etse de aşılama çalışmalarının başlaması insanlık için umut ışığı oldu. Dileğimiz ülkemizde aşılama çalışmaları hızlanarak devam eder ve hem sağlıkta hem ekonomide yeni bir normale geçeriz.
Geride bıraktığımız yılda ülkemiz ve bölgemiz limanları tüm zorluklara göğüs gerek iyi bir performans gösterdi. Konteyner ve yük elleçleme rakamları bir önceki yılı yakaladı. İzmir limanlarında yaklaşık 1.8 milyon TEU konteyner elleçlendi. Denizcilik sektörünü çalışanları, insanların evlere kapanmak zorunda kaldığı bir dönemde ellerinden gelen çabayı göstererek tedarik zincirini aksatmadılar. Pandemi sayesinde üretmenin ve satmanın yanı sıra lojistiğin ne kadar önemli olduğu herkes yaşayarak gördü.
Küçülen batı ekonomilerinin aksine geçtiğimiz yılı yüzde 2.3 büyüme ile kapatan Çin’in, dünya ticaretinde ve gemi navlun fiyatlarında belirleyici olmaya devam etmesi bekleniyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde yeni Başkan Joe Biden’ın politikalarının dünyanı nasıl şekillendireceğini herkes merakla bekliyor. Ticaret savaşlarının farklı yöntemlerle de olsa devam edeceği tahmin edilen bu yeni dönemin ülkemizin ekonomi politikalarını tayin edici bir önemi olacak.
DENİZCİLİKTE MİLLİ İTTİFAK DÖNEMİ
Pandemi sonrası V şeklinde hızlı bir yükseliş beklenen dünya ticareti, deniz taşımacılığında yaşanan konteyner noksanlığı ve rekor düzeyde artan navlunlar sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Şangay Konteyner Endeksi’ne göre Uzakdoğu-Akdeniz hattında 20’lik konteynerin fiyatı 4.400 dolara ulaşırken, 40’luk konteynerde spot fiyatlar 10 bin dolar seviyesine ulaştı. Maalesef ülkemiz gibi ana rotalardan uzak ekonomiler, boş konteyner noksanlığı sorununu daha şiddetli şekilde yaşıyorlar. Düşük navlun döneminde birleşmeler, satın almalar ve genişleyen ittifaklarla yeni bir modele geçen konteyner operatörleri ise, birlikteliğin sağladığı imkanları pandemi döneminde kullanarak hareket kabiliyetlerini artırdılar. Herkesin gözü kulağı deniz taşımacılığının normal seyrine ne zaman gireceğinde. Ancak ekipman tedariğinin ve yüksek navlunların uzun bir süre daha pandemiden önceki seviyeye dönmesi beklenmiyor. Taşınan yük miktarının çoğalması, yeni gemi siparişleriyle ek kapasite elde edilmesi gibi gelişmelerle bir nebze de olsa rahatlama bekleniyor.
Burada dikkat çeken süreç, gelişmiş ülkelerin ekonomilerini korumak için başlattıkları teşvik ve korumacılık tedbirlerinin taşımacılık sektöründe yoğunlaştırılması Ülkeler lojistik sektörlerini, ekonomilerini destekler şekilde yeniden organize ediyorlar. Çin, dört yıl önce milli konteyner hatlarını birleştirerek bu sürece öncülük yaptı. Japonya ve Tayvan’dan sonra Güney Kore’de de 2022 yılından geçerli olmak üzere hatları birlikte davranmaya yönlendiriyor. Bize göre Türkiye’nin ihracatının ve dış ticaretinin sağlıklı sürmesi, rekabetçiliğin korunması için lojistik sektörümüzde milli bir ittifak modeli oluşturulmalıdır. Dünya deniz ticaret filosunda sadece yüzde 1.5 pay alabilen Türk sahipli gemi filosunun büyütülmesi ve buna bağlı olarak konteyner arzının genişletilmesi her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Lojistik gücümüzün bileşenleri olan liman tesislerimize, tersanelerimize, deniz ticaret filomuza, deniz emekçisi gemi adamlarımıza, kılavuz kaptanlarımıza ve milli tedarik zincirlerimizin her halkasındaki tüm milli denizcilik, ulaştırma ve lojistik endüstrisi işletmelerimize sahip çıkmalıyız. Ülkemiz adına atılacak bu yönde adımlar, Türk lojistik sektörüne ve ihracatına rekabet gücü katacağı gibi diğer ülkelerin taşımacılık şirketlerini frenleyici bir etki yaratacaktır.
Küresel rekabette ülkemizin geleceğini şekillendirecek bu konuda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız ve Ticaret Bakanlığımız başta olmak üzere üst kuruluşlarımız olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) gerekli adımları vakit kaybetmeden atmaları hususunda üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız.
LİMANLARDA İŞBİRLİĞİ MODELİ
Çin’in Avrupa’da ana aktarma merkezi haline getirdiği Pire Limanı’nın genişleme sıkıntısı yaşadığı bir dönemde, ülkemiz limanlarının Kuşak ve Yol Projesi’nde konumlanmasını sağlayacak yatırımların da hızlandırılması gerekmektedir. İzmir limanları, her biri alanında uzmanlaşmış şekilde hizmet verecek ve yapıcı şekilde rekabet edecek yeni bir modeli uygulamalıdır. Ülkemizin vizyon projesi olan Kuzey Ege Çandarlı Limanı Projesi, ana konteyner limanının yanı sıra yeni işlevlerle zenginleştirilerek tasarlanmalıdır. Kemalpaşa Lojistik Merkezi’nin işletmeye açılması, denizyolu-demiryolu-karayolu entegrasyonu, bölgemizin lojistik performansına önemli katkıda bulunacaktır.
Pandemiden çıkışta umut ışığının göründüğü ve dünya ekonomisinde büyüme beklentilerinin arttığı 2021 yılında denizcilik ve lojistik alanında atacağımız adımlar her zamankinden daha kıymetlidir.
Önce sağlık ve huzur dileklerimizle, pruvanız neta, rüzgârınız kolayına olsun. Kalın sağlıcakla.